27 Haziran 2018 Çarşamba

Yeni Müzik Enstrümanlarımız..

Daha önce "Müzik Köşesi" yazımda anlatmıştım müziğin bizim için ne kadar önemli olduğunu..
İyi bir yol katettiklerini de söyleyebilirim..
Piyano kitaplarıyla yeteneğini keşfettiğimiz minik prensesimizle başladığımız klavye çalışmalarında 4 parmağa kadar geldik.. 4 parmak piyano nasıl keyif ve istekle çalınıyor bir görseniz.. Her hafta yeni bir şarkı öğreniyoruz.. O güne kadar hergün soruluyor "Anne bugün mü öğreneceğiz yeni şarkıyı" diye.. Salih Aydoğan'ın Renklerle Org Öğretimi kitabını kullanıyoruz bu arada.. Babalar gününe bir şarkı öğrenip çaldık bile babamıza.. Sürprizlerin en büyüğüydü.. Bu kadar yol katedeceğini ben de o da beklemiyorduk..
Klavye hep ulaşabileceği yerde gün boyu ara ara hep gider başına öğrendiklerini çalar kendi kendine.. Yeni yeni şeyler türetmeye çalışır..
Geçen şunu yaptı, hiç beklemiyordum doğrusu..
Piyanolu kitaplarında öğrendiği şarkıların notalarını eşleştirmiş kendi kendine klavyedeki tuşlarla, kendi kendine çalmaya başladı..
Hal böyle olunca hep almaya planladığım metalafonu notaları eşleştirebilmesi açısından piyano diziliminde almaya karar verdim ve araştırmalara başladım..
Piyano diziliminde olan aşağıdaki modelin siparişini verdim..


Doğru mantıktaymışım, metelafon geldiği gibi piyanoda öğrendiği tüm şarkıları kendi kendisine çalmaya başladı hiçbirşey göstermeden.. Notaları hemen eşleştirmişti kafasında.. Olayın mantığını çözmüştü yani.. İnce nota kalın nota olayını da çözmüştü..
Bir de mızıka bakıyorduk ne zamandır babamızla birlikte.. Bu işi araştırma görevini ona verdim, delik sayısı, markası, ses segmenti gibi özelliklerine göre başlangıç seviyesi için aşağıdaki ürünün genelde tavsiye edildiğini gördük.. Ve siparişini verdik.. Küçük bişey, çocuklar çok sevdiler..

4 Mevsim Takvim..

4 mevsimi tamamladık sonunda takvimlerimizde.. Haziran başında yaz için olanı da hazırlayıp astım yerine..
Genelde mevsimin son akşamı onlar uyurken gece hazırlıyorum bu takvimleri.. O gün de özellikle konuşuyoruz bugün mevsimin son günü, yarın yeni bir mevsime giriyoruz diye.. O sabah uyandıkları gibi takvim duvarına koşup neler çizdiğimi görme heyecanları görülmeye değer.. Hemen o mevsimin tümünün hayalinin kurulduğunu görüyorum gözlerinde..
Bu defa şöyle enteresan birşey oldu, haziran ayına kızımı pembe bikinisiyle ve yüzme bildiği için kolluksuz oğlumu da mayosu ve henüz yüzme bilmediği için kolluklu çizmiştim.. Ertesi gün bizim 3 yaşındaki ufaklık bir oyun denemesinde dalmaya başladı ve kollukları çıkarış o çıkarış oldu.. E tabii takvimdeki kollukları görmek istemediler.. Hemen temmuz ayına kolluksuz iki çocuk eklemesi yaptıkta herkes rahatladı.. Hazirana kollukla, temmuza kolluksuz girdin bak diye anlattık küçük prense..

Minik Eller ve Tarhana..

Bilenler bilir, tarhana benim seyahatlerimde çocuklarımın kurtarıcısı.. Sırtçantamızın bir gözünde mutlaka küçük bir poşet bulunur, uzayan yolculuklar, sürpriz çıkan misafirliklerde asla dışarıya muhtaç olmam yemekleri konusunda, asla da riske atmam yemeklerini..
Uzun olsun kısa olsun yola çıkarken arabaya önce sırtçantamız ve termosumuz atılır.. Mutlaka yolluk olarak hazırlanmış meyve kabı, bir cam şişe su ve yemekleri olur termosun içinde.. sırtçantasında da sürpriz durumlar için tarhana ve erişte..
Biz babayla dışarıda bir yemek kaçamağı yapacaksak onlara da mutlaka tattırmayı teklif ederiz, sadece tadımlık olur bu, doyumluk değil.. bugüne kadar hiç dışarıda bir öğünleri olmadı.. ki o kadar gezip, yollarda zaman geçirmemize rağmen..
Gelelim tarhana konusuna.. Tarhana benim öylesine elim ayağım ki hiçbir zaman güzü beklemem yapmak için.. Ara ara hep yapılır bizim evde..
Dondurucuma çok şey koymam ben, herşeyi mevsiminde yemeği tercih ederim taze taze, hem de özlemeyi öğreniriz.. Bahçeden bolca çıkan mahsülün tüketemediğim fazlasını koyarım bir de.. Sadece süt vardır dondurucumda, mısır vardır, bir de kırmızı kapya biber.. Bu üçü demirbaştır bizde.. Buradaki kapya biber tarhana içindir mesela.. Kırmızı bibere yıl boyunca kısa bir sürede ulaşılabilirken, havuç o bittiğinden sonra olup neredeyse biberler ekilene kadar bulunabiliyor çiftlikte.. o nedenle havucu stoklamaya gerek kalmıyor..
Bizimkiler tarhana çorbasının ekmek ve beyaz peynir doğranmış halini çok seviyorlar..
Artık yapım aşamalarında yer almaktan çok keyif alıyorlar.. Diyorum ya herşeye dahil ediyorum onları.. boylarına göre verilen görevler müthiş heyecan veriyor onlara..
Hatta bu son sefer tüm süreci onlar halletti diyebilirim, ben moderatörlük yaptım sadece.. Önce malzemeler konulup hamur hazırlandı, sonra 7 gün boyunca hergün yoğuruldu, son gün küçük küçük parçalar koparılıp kurutmalık açıldı, kuruyunca ufalanıp kevgirden geçirildi.. Bugüne kadar yediğimiz en kezzetli tarhana hazırdı.. O minik ellerden..

Çocuklar için Kutu Oyunu Tavsiyesi-3..

Oyunun bizdeki önemini bilenler bilir.. Her türlüsü çok kıymetlidir.. Oyunsuz tek bir anımız yok diyebilirim, herşey her an oyuna dönüşüverir bizde.. Kutu oyunlarının yeri de bambaşkadır onların gelişimlerinde, çok önemser sürekli araştırırım.. Ve işte son eklenenlerle bitlikte dolabımızın son hali..


Yukakids Hadi Anlat: Tabunun çok basit bir versiyonu.. Fiyatı da uygun.. Biz bunu flash kartlar ve kum saatiyle yapıyorduk, ucuz da olunca almak istedim, farklılık olması açısından..


Bil Bakalım Kim: Bu oyunu ne zamandır almak istiyordum, küçük prensesin çok seveceğinden emindim.. Tamda beklediğim gibi oldu..


Clementoni Trafik Kuralları: İçerik olarak çok beğendim.. Artık yola her çıktığımızda trafik işareti arıyor gözleri, yol boyunca gördükleri tüm işaretleri söyleyip sürücüyü uyarmaları da cabası..


Candy: Dikkat ve hıza dayalı bir oyun.. Çok seveceklerinden emindim, öyle de oldu..

Bak Diz Boz: Basit bir dizme oyunu.. Ben bir de heyecan katmak için kum saati kullanıyorum, çok keyif alıyorlar..


Dikkatli Puzzle: Bunun mantığını sevdim, hem kuşbakışı hem de 3 boyutlu görünümü verilen şekillerin dizilmesi isteniyor oyunda..

Hide&Seek: Bu oyun aslında bir derginin eki olarak kartondan vardı elimizde, ama o kadar çok sevildi ve oynandı ki aşınmalara dayanamadı daha fazla, ben de bu versiyonunu almak durumunda kaldım.. Ben safari versiyonunu aldım, farklı versiyonları da mevcut.. Elinizde yoksa mutlaka edinin..

Katamino Aile: Kataminoyu orjinal almamıştım, ucuz bir versiyonuna denk gelmiştim bir yerde, hiç düşünmeden almıştım.. çokta memnun kalmıştım..2. çocukla aynı anda oynatmak için çok çabalamış, aynı anda parçaları çakışmayacak iki kombinasyon yapmak için beynimi yakmıştım her seferinde.. ikinci çocuk için sıra beklemekte çok sıkıcı oluyordu, bazen uzun sürebiliyordu çünkü diğer çocuğun çözmesi.. aynı anda oynatamadığımda ufaklığa kalan parçaları dizdiriyordum boş kalan yere.. öyle Böyle bir şekilde oyundan koparmadan oyunlarla oyalıyordum.. İkincisini alsam dediğim günlerde katamino ailenin çıktığını gördüm.. Sanki bizim için gönderilmişti.. İlkini orjinal almış olsaydım, buna da o kadar para veremezdim ama ilkini çok cüzi bir fiyata alınca bunda fiyatını görmedi gözüm.. İlk kez alacaksınız bence bunu alın.. Yine de karar sizin..

Noodlers: Çocuklen oynardık biz bunu, çok keyif alırdım..

Butterfilies: Bu da çocukluğumdaki oyunlardan.. İçindeki kurgu da güzel olmuş, her seferinde farklı bir yerleşimde hazırlayıp çocuğa verebiliyorsunuz..

Dedektif: Pictureka dan o kadar keyif almıştık ki, yalayıp yutunca yeni bir versiyonunu almak istedim.. look look ile dedektifin aradında çok kaldım, ama dedektif 2 li 3 lü kombinasyonları olması açısından bir adım öne geçti bende.. Kolay tüketilmemesi açısından da önemli bu.. karttaki 2 ya da 3 resmin hepsini bulmadan zile basamıyorlar mesela.. 3. yü bulup zile bastığı anda ilk ikisinin yerini unutmamaya çalışıyor vs vs çok keyifli anlar çıkıyor ortaya..İyiki de bunu almışım dedim..

Matematik Tombala Oyunu: Tombalayı ve 4 işlemi çok seven prenses için aldım bunu, çok uygundu fiyatı.. Basit birşey zaten.. Keyifle oynuyoruz..


İki de güzel Puzzle tavsiyesi:

Janod Bodymagnet: Janod'un dünya puzzle ını ararken buldum bunu.. çok iyi tasarlanmış, çok keyifli bir puzzle..


Janod Dünya Puzzle: Daha önce ingiltereden aldığım 300 parça dünya puzzle ı o kadar çok sevildi ki değişik bir versiyonu olması açısından almak istedim bunu da.. Yine 300 parça, parçaları daha büyük bunun.. bayıldılar buna da.. Bir bunu açıyoruz salon masaya, bir öncekini.. Orada açık duruyor hep, gelip geçtikçe koyuyoruz birkaç parça..

Bu arada alınma listesine aşağıdaki oyunlar eklendi bile:
Take it Easy
Tic Tac Bomm
Math Balance
Dobble
Zimboss
Whatzizz
Baloncuklar
Ne Kadar Zekisin
Rubik's Race

Aynı Tas Aynı Hamam..

Biraz da olsa ümit etmiştim bu defa, yine olmadı.. Söylenecek çok şey var aslında, bir o kadar da yok.. Geçmiş olsun Türkiye..

23 Haziran 2018 Cumartesi

Birşeyler Değişsin Artık..

Yarın büyük gün.. Çocuklarımız ve onların yaşayacağı ülkemiz için önemli bir karar vereceğiz.. Bugüne kadarki seçimlerimizde baskı altındaki bu ülkenin değişmesi yönünde oy kullandım hep, kötünün iyisine (ya da karşısındakine diyelim) oy verdim, beni heyecanlandıran, sonuna kadar arkasında duracağım mantıkta biri olmadı hiç.. Zaten iktidarı da muhalefeti de al birinden vur ötekine.. Herkes kendi koltuğunun telaşında..
Bu kez hayatımda ilk defa çok heyecanlanıyorum.. ilk defa umut duymak istiyorum bir kişi için.. Atatürkün Türk insanına bakışını görüyorum ilk kez birinde, bugüne kadar hiçbir siyasetçide görmediğim.. Partiden herşeyden bağımsız.. Partiler, particilik umrumda olmadı hiçbir zaman zaten.. Anlayamıyorum da bu takım tutar gibi parti tutmayı.. Yani söylemeye çalıştığım şey, Muharrem İnce hangi partiden aday olsa oyum ona olurdu.. İlk kez gözlerim dola dola izliyorum bir siyasetçiyi, artık ülkenin geleceğine dair umut etmek istiyorum.. çocuklarımın iyi bir gelecek yaşamaları için tek şansımın yurtdışında yaşama zorunluluğu olsun istemiyorum.. Her geçen gün bilimden ve sanattan uzaklaşarak gitgide karanlığa boğulan bu ülke için bişeylerin değişmesini istiyorum artık.. İlk kez bu defa Atatürkü izlerken burnumun direğini sızlatan o hissi yaşıyorum bir siyasetçiyi izlerken.. İnşallah bu umudu almazlar bu defa bizden.. İnşallah böyle bir değer harcanmaz.. Lütfen açın okuyun dinleyin İnce'yi.. Hiçbir kanalda verilmeyen mitinglerini izleyin internetten.. yarına kadar vaktiniz var..Partileri unutun, takım tutmayı bırakın.. Çocuklarımız için bu defa ne olur birşeyler değişsin artık..

22 Haziran 2018 Cuma

Giyinme Odası..

Çok uzun süredir planımdaydı bu durum.. Çocuklarımı yetiştirme felsefem herşeylerinin kendi ulaşabilecekleri durumda olmaları olmuştur her zaman..
Kendi kendilerine tüm işlerini halledebilmeleri, kimseden yardım almaya ihtiyaç duymadan kendi kendilerine çözerek büyümeleri..
Bu nedenle giysileri ve aksesuarları için keyifli bir oda hazırlama fikri uzun süredir aklımdaydı.. Zaten herşey ulaşabilecekleri bir düzendeydi ama kompakt bir durum söz konusuydu.. İki çocuk için ikeanın 5 sıralı çekmeceli şifonyerini kullanıyordum, bir de evin gömme dolap portmantosunun elbise askılık kısmını.. Üst çekmeceler için sandalye kullanmak zorunda kalıyorlardı, o nedenle sık kullanılmayan şehleri üst çekmecelere koyuyordum..
Hali hazırda boş bir odamız da olunca burayı onlar için giyinme odası yapmaya karar verdim.. Aynanın karşısında gönüllerince giyinip hazırlanacakları, seçimlerini kendilerinin yapacağı, herşeylerinin ellerinin altında olduğu bir giyinme odası..
Boş odamızda boş bir şekilde duran büyük aynalı dolabın sadece alt sepet şeklindeki çekmecelerine onların eşyalarını yerleştirdim.. Çekmeceli dolabın da alt çekmecelerine aksesuarlarını.. Şapkalar, tokalar, taçlar, çoraplar, askılar, kemerler..
Elbise askılığına çok kafa yordum.. Konfeksiyon tipi tekerlekli askılıklar gördüm, fakat malzeme kalitesi çok iyi gelmedi.. Onların boyunda bir askılık sipariş verdim internetten, çok şık ve modern bir görüntüsü vardı, çapraz şeklindeki iki ahşap ayağa oturtulan bir borudan ibaretti bu ürün fakat kurulum kısmı sıkıntılı çıktı.. Pinterestte birçok tasarım inceledim.. Fakat asılacak eşya çoktu, montlar, kostümler, elbiseler.. Hepsini taşıyacak sağlamlıkta birşey yapmalıydık oraya..Sonrasında dolabın içinden aldığımız bir askımızı bir tarafı kapı pervazına bir tarafı çekmeceli dolaba olacak şekilde monte ettik.. istediğiz sağlamlık, yüksekli ve uzunlukta olmuştu..
Odanın duvarlarını da doğumgünlerinden kalan keçe süslerle süsledim..
Sonuç: Odaya bayıldılar.. O kadar çok kullanıyorlar ki inanılacak gibi değil.. Camın içine kuaför salonu olarak kullanıyorlar, taraklar vs koymuşlar.. lavanta yağı damlattığımız sular hazırladık sprey şişelerine.. Giyindikdikten sonra birbirilerinin saçlarını düzeltip aynada öyle çıkıyorlar.. çok keyif alıyorlarlar, kendilerini çok özel hissediyorlar, giyinip soyunma görev ve sorumluluklarını keyifle yerine getiriyorlar, hayal dünyalarına dalıyorlar..
Siz de onlara herşeylerinin kendi ulaşabileceği yükseklikte olduğu, seçme özgürlüklerinin sunulduğu, hayal ettikleri neyse onlara dönüşüp çıkabilecekleri, sizin kullanımınıza değil onların kullanımına özel tasarlanmış bir ortam yaratın ne olur.. Bunun için boş bir odanız yoksa da hiç dert değil, onların odalarını kolayca onlara göre uyarlayabilirsiniz..
Göreceksiniz sonuç uğraşınızdan çok daha büyük olacak..



Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...