15 Temmuz 2015 Çarşamba

Ateş Düşürücü Kullanılmalı mı?


Dirençli çocuk yetiştirmek hedefim oldu hep..  Bu nedenle karda kışta dışarı çıkmalardan tutun da soğuk soğuk birşeyler yemeye kadar herşeye alıştırdım.. Hasta olur deyip çekmedim bir kenara.. Kefirini, taze meyve suyunu, doğal gıdasını hiçbir gün eksik etmedim sofrasından..Bugün yorgunum, meyve suyu da sıkmayıvereyim demedim hiç.. Kefiri, yoğurdu hep bir gün önceden planıp hazır oldu yemek saatine.. Günlük rutin hayatında market rafından tek birşey girmedi menüsüne de, atıştırmalıklarına da.. O da bunun karşılığını verdi hep.. Üç yaşına doğru ilerlerken geride sadece bir ateşlenmemiz oldu, o da dışarıya çıkamadığı üç günün ardından..
Mesleğim gereği çocuk şuruplarına ilave edilen koruyucuları iyi bildiğimden ateş düşürücü kullanma taraftarı olmadım hiç.. Yine de bir umut belki vardır diye masum içerikli bir ateş düşürücü araştırması yapmaya koyuldum, hem de sizinle burada paylaşmak için.. Tek tek içerikleri inceledim, piyasada ne var ne yok hepsinin.. Üzülerek söylemeliyim ki maalesef ortaya çıkan sonuç sıfırdı.. Evet kansorejen girdisi olmayan bir çocuk şurubu yok.. Başta doktorların sık önerdiği Calpol, İbufen, Peditus gibi ilaçlar olmak üzere hepsi kansorejen koruyucular içeriyor.. 
Tabii ki mecbur kalındığı durumlarda kullanılacak, elimiz mahkum, ama benim özellikle vurgulamak istediğim şey sadece mecbur kalındığında kullanılması.. Çocuğun ateşi çıkmaya başladığı gibi hiç birşey yapmadan hemen ateş düşürücüye sarılınması hiç doğru gelmiyor bana.. Bunun için öncelikle ateş sürecini iyi anlamak lazım diye düşünüyorum..
Ateş, vücuda giren mikroorganizma ya da toksik maddelere karşı vücudun gösterdiği dirençtir.. Vücut ısısı yükseldikçe mikroorganizmaların yaşamı zorlaşır.. Yani kısaca ateşi düşürerek hastalığı iyileştiremezsiniz.. Önemli olan ateşi güvenli bir noktada sabitleyebilmektir..
Biz neler yaptık peki ilk ateş maceramızda: Öncelikle kızımı soyduk, çok ince bir örtü örttük üzerine üşüme hissi karşısında kendini iyi hissetmesi için.. Bu durum onu epeyce rahatlattı.. 20 dakikada bir yaptığımız ölçümler sonucunda 39 dereceye sabitlemiştik vücut sıcaklığını.. Arada yükselir gibi olduğunda ılık su ile ıslatılmış bezi alnına, eklem yerlerine koyduk.. Daha da inatçı olsaydı ateşimiz ılık bir banyo yaptıracaktık..Aralarda da hep yudum yudum papatya, nane, zencefil çayına limon sıkarak verdik.. Balı içinde değil, ardından kaşıkla attık ağzına.. Bol sarmısaklı çorba yine bu durumlarda tavsiyedir.. Bu saydığım malzemelerin hepsinin bir görevi var enfeksiyon durumlarında.. Bol bol sıvı alımı mikroorganizmaların vücuttan atılması için yine çok önemli.. Soğuk su, sirke, alkol uygulamaları tehlikeli,  kaçınmak gerekiyor..
Ateş vücut ısısının zaten yüksek olduğu geceleri atak yapıyor bunu unutmayın.. Geceyi ateşli geçirip ertesi gün ateş olmaması sizi rehavete sürüklemesin.. Bir sonraki gece ateş yeniden gelecektir.. Biz ilk gecenin şiddetli ateşinin ardından ikinci geceyi de hafif ateşle geçirdikten sonra atlattık hastalığımızı hiç ateş düşürücü kullanmadan.. Şunu da unutmayın ateş yükselmeye başladığı gibi hemen ateş düşürücü kullanırsanız vücudun mikroorganizmalar ile savaşmasını engellediğinizden hastalığın daha uzun sürede geçmesine neden olursunuz.. Oysa vücudun kendi doğalında savaşmasına izin verirseniz çok daha çabuk atlatabilirsiniz hastalığı.. Biz ikinci gecenin sabahında normale dönmüştük bile..
Havaleden korkmaya da gerek olmadığını düşünenlerdenim.. İnternette bu konu ile ilgili araştırma da yapabilirsiniz..
Ancak bu ilk müdahalelerden sonra hala yükselen inatçı bir ateş ile karşı karşıyaysanız mutlaka doktorunuzla iletişime geçin..
Benim önerim o çok masum gibi gözüken, içerdiği kansorejen kimyasalların yanında başta karaciğer böbrek olmak üzere iç organlarda tahribat yaratan ateş düşürücülere sarılmayın hemen.. Yukarıda bahsettiğim basit uygulamalardan sonra ancak düşünün kullanmayı.. Emin olun çoğu zaman da gerek kalmayacak kullanmaya


..

3 Temmuz 2015 Cuma

Doğum Sonrası Dümdüz Bir Karın İçin..


Sabah akşam süt sağarak göğüsleri boşaltmanın ve bol su içmenin süt üretimini çok fazla arttırdığını, süt üretilirken de hamilelik döneminde depolanan yağların yakıldığından daha önce bahsetmiştim.. Bu yöntem ile hızla kilo verirken karnınızı da dümdüz yapmak mümkün.. Bunun için benim çok faydasını gördüğüm birkaç şeyden bahsedeceğim size:
İlk olarak doğum sonrası kanamanızın devam ettiği dönemde karına masaj yapmak gerçekten çok önemli.. Bunu bana doktorum Özlem Hanım önermişti.. Doğumdan çıktığım andan itibaren kanamamın bittiği güne kadar sürekli olarak karnımın farklı farklı bölgelerine elimle bastırarak dairesel hareketlerle masaj yaptım her aklıma geldiğinde.. Bu masaj içerinin tamamen boşalmasını sağlıyor..
İkinci önemli şey ise mekik çekmek.. Doğumdan yaklaşık 2 ay kadar sonra başladım, ameliyat yerinin belli bir süre dinlenmesi için.. Her gece yatmadan önce görev belirledim kendime mekik çelmeyi, uykusuzluktan ölsem bile kalkıp yine çektim.. 20 ile başladım önceleri, şimdi hiç ara vermeden 100 adet, bir ara verip 200 adet çekiyorum.. 3 dakikamı almıyor.. Öyle sert ve düz bir karnım oldu ki, bu kadar basit birşeyin bu kadar büyük sonuç vermesini aklım almaz hala..
Bu hızlı kilo vermelerin ciltte yaratacağı sarkmaları önlemek için de Mustelanın doğum sonrası kremini kullanıyorum hem karın hem de bacak/basen bölgeme.. Çok net bir şekilde cildi sıkılaştırdığını söyleyebilirim.. 4. Ayımızı doldurduk, 2. Kutuyu kullanıyorum şu anda.. Günde iki kez deniyor ama, benim şöyle bir mantığım var: Günlük yoğun tempom içinde yapamayacağımı bile iki kez kullanmaya çalışıp sürekli aksatmaktansa günde bir kez kullanayım ama adam akıllı kullanayım.. Nitekim öyle de yapıyorum.. Gece tüm işlerimi tamamlayıp yatmaya giderken önce mekik çekiyorum, sonra krem sürüyorum.. Ne olursa olsun yatmadan önce diş fırçalamak gibi bu görevlerimi tamamlamadan asla yatmıyorum, görev dediğim de 5 dakikayı geçmiyor:) Ama aldığım sonuç öyle büyük ki.. Bu kadar net sonuçlarını görünce daha da motive geçiyor süreç, hiç gözünde büyümüyor insanın.. Konusu açılmışken şunu da paylaşmalıyım, ameliyat yerim için de Dermatix jel kullanıyorum yine günde bir kez (mustela kremi sürerken sürüyorum onu da, ayrı bir takip zamanı yaratmadım onun için), ameliyat izini yok etmese de bayağı azalttığını söyleyebilirim..
Yukarıda bahsettiğim 3 basit adımla dümdüz bir karına sahip olmak mümkün, öyle büyük zamanlara ihtiyacınız olmadan hem de.. Yatmadan önce 5 dakikanızı ayırarak sadece.. Doğumdan sonra göbeğim kaldı, karnım sarktı deyip size korse önerenleri duymayın hiç.. Sadece kararlı olun.. Korsenin yararından çok zararı oluyor bunu unutmayın.. 

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...