Mesleğim gereği çocuk şuruplarına ilave edilen koruyucuları iyi bildiğimden ateş düşürücü kullanma taraftarı olmadım hiç.. Yine de bir umut belki vardır diye masum içerikli bir ateş düşürücü araştırması yapmaya koyuldum, hem de sizinle burada paylaşmak için.. Tek tek içerikleri inceledim, piyasada ne var ne yok hepsinin.. Üzülerek söylemeliyim ki maalesef ortaya çıkan sonuç sıfırdı.. Evet kansorejen girdisi olmayan bir çocuk şurubu yok.. Başta doktorların sık önerdiği Calpol, İbufen, Peditus gibi ilaçlar olmak üzere hepsi kansorejen koruyucular içeriyor..
Tabii ki mecbur kalındığı durumlarda kullanılacak, elimiz mahkum, ama benim özellikle vurgulamak istediğim şey sadece mecbur kalındığında kullanılması.. Çocuğun ateşi çıkmaya başladığı gibi hiç birşey yapmadan hemen ateş düşürücüye sarılınması hiç doğru gelmiyor bana.. Bunun için öncelikle ateş sürecini iyi anlamak lazım diye düşünüyorum..
Ateş, vücuda giren mikroorganizma ya da toksik maddelere karşı vücudun gösterdiği dirençtir.. Vücut ısısı yükseldikçe mikroorganizmaların yaşamı zorlaşır.. Yani kısaca ateşi düşürerek hastalığı iyileştiremezsiniz.. Önemli olan ateşi güvenli bir noktada sabitleyebilmektir..
Biz neler yaptık peki ilk ateş maceramızda: Öncelikle kızımı soyduk, çok ince bir örtü örttük üzerine üşüme hissi karşısında kendini iyi hissetmesi için.. Bu durum onu epeyce rahatlattı.. 20 dakikada bir yaptığımız ölçümler sonucunda 39 dereceye sabitlemiştik vücut sıcaklığını.. Arada yükselir gibi olduğunda ılık su ile ıslatılmış bezi alnına, eklem yerlerine koyduk.. Daha da inatçı olsaydı ateşimiz ılık bir banyo yaptıracaktık..Aralarda da hep yudum yudum papatya, nane, zencefil çayına limon sıkarak verdik.. Balı içinde değil, ardından kaşıkla attık ağzına.. Bol sarmısaklı çorba yine bu durumlarda tavsiyedir.. Bu saydığım malzemelerin hepsinin bir görevi var enfeksiyon durumlarında.. Bol bol sıvı alımı mikroorganizmaların vücuttan atılması için yine çok önemli.. Soğuk su, sirke, alkol uygulamaları tehlikeli, kaçınmak gerekiyor..
Ateş vücut ısısının zaten yüksek olduğu geceleri atak yapıyor bunu unutmayın.. Geceyi ateşli geçirip ertesi gün ateş olmaması sizi rehavete sürüklemesin.. Bir sonraki gece ateş yeniden gelecektir.. Biz ilk gecenin şiddetli ateşinin ardından ikinci geceyi de hafif ateşle geçirdikten sonra atlattık hastalığımızı hiç ateş düşürücü kullanmadan.. Şunu da unutmayın ateş yükselmeye başladığı gibi hemen ateş düşürücü kullanırsanız vücudun mikroorganizmalar ile savaşmasını engellediğinizden hastalığın daha uzun sürede geçmesine neden olursunuz.. Oysa vücudun kendi doğalında savaşmasına izin verirseniz çok daha çabuk atlatabilirsiniz hastalığı.. Biz ikinci gecenin sabahında normale dönmüştük bile..
Havaleden korkmaya da gerek olmadığını düşünenlerdenim.. İnternette bu konu ile ilgili araştırma da yapabilirsiniz..
Ancak bu ilk müdahalelerden sonra hala yükselen inatçı bir ateş ile karşı karşıyaysanız mutlaka doktorunuzla iletişime geçin..
Benim önerim o çok masum gibi gözüken, içerdiği kansorejen kimyasalların yanında başta karaciğer böbrek olmak üzere iç organlarda tahribat yaratan ateş düşürücülere sarılmayın hemen.. Yukarıda bahsettiğim basit uygulamalardan sonra ancak düşünün kullanmayı.. Emin olun çoğu zaman da gerek kalmayacak kullanmaya
Benim önerim o çok masum gibi gözüken, içerdiği kansorejen kimyasalların yanında başta karaciğer böbrek olmak üzere iç organlarda tahribat yaratan ateş düşürücülere sarılmayın hemen.. Yukarıda bahsettiğim basit uygulamalardan sonra ancak düşünün kullanmayı.. Emin olun çoğu zaman da gerek kalmayacak kullanmaya
..