3 Nisan 2018 Salı

Müzik Köşesi..

Çocuklarımı yetiştirirken sanat, müzik ve spor hep İlk üçte oldu.. Çok fazla nedenim vardı bunun için..
En başta hayal dünyalarını en iyi şekilde ifade etme şekli bunlardı çünkü.. Diğer taraftan o küçücük beyinleri bunlarla destekleyerek algılarının daha da açılmasına, kendilerini keşfetmelerine, neleri yapabileceklerini görmelerine yardımcı olabilmek mümkün..
Sanat ve spor konusunu başka bir yazıma bırakarak müzik konusuna geçmek istiyorum..
Eminim müziğin çocuk gelişimi üzerindeki etkileri konusunda çokça şey okumuş, çokça şey duymuşsunuzdur..
Belli yaş gruplarındaki çocuklar üzerinde yapılan araştırma sonuçları falan çokça örnek bulmak mümkün internet üzerinde de..
Bebekliklerinden bu yana müzik konusunda hep doyurmaya çalıştım onları bu yüzden.. Bazen dinleyerek, bazen söyleyerek, bazen ritim tutarak, bazen çalarak, bazen dans ederek.. Müzik hep günlük rutinlerinin bir parçası oldu..
Gündüz evde fonda ya dünya müzikleri ya da mozart çalar mesela.. haftada bir gün müzik saati yapar, dilediğimiz enstrümanı seçerek ritim tutar, yeni şarkılar öğrenir, bağıra bağıra söyleriz.. Bazen onların kendi bestelerini dinleriz bu müzik saatinde.. kocaman bir orkestra(yani biz) onun için çalarken doğaçlama bir şarkı üretiyor olmanın keyfini görürüm o parıldayan gözlerde.. Bu çokça teşvik ettiğim ve önemsediğim birşeydir.. Hayal dünyalarının en güzel dışa vurumu.. ikinci bir defa söylenmesi mümkün olmayan o şarkı sözlerinde neler yok ki.. İnanamazsınız..
Bir diğer keyif aldıkları şey de ritim oyunu.. Ellerinde hangi enstrüman varsa onunla, benim verdiğim ritimi tekrar etme çabaları görülmeye değer.. Artık çok uzun ve zorlu ritimleri bile sekmeden yapabiliyorlar.. Gözlerindeki parıldamayı görmeniz lazım..
Haftada bir gün de orff ve dans saati yapıyoruz.. Burada da müziğin ritmi o küçük bedenlerde canlanıyor bu defa..
Müzik hayatımızın hep içinde demem ondan..
Müzik aletleri de hep hayatımızdaydı bizim, her dönem yeni bir tanesi eklendi.. Genelde çocuklar için yapılan oyuncak olanları değil orjinallerini almaya özen gösterdim, gerçek bir müzik aletini yakından görüp dokunabilsinler diye.. Çünkü bunun çok özel olduğunu düşünüyorum..
Zamanla küçük bir müzik köşemiz oldu evde.. Bir de müzik dolabımız.. Müzik aletlerimiz oyun odasındaki en değerlilerimiz diyebilirim tabii kitaplarımızla birlikte..

Dolabın içi de yine perküsyon ağırlıklı.. Bagetler, marakaslar, ziller, kastanyetler, ksilafon, mızıka, flüt vs.. Bunlara ek olarak bir de babamızın gitarı tabii..
Yakın zamanda eklenecekler de var: Metalafon, bongo, bar chimes, kokiriko, kahun..
Bir de piyano küçük prenses için.. O da ayrı bir hikaye konusu gerçi..
Uzunca bir süredir piyano araştırması içindeyim..
Daha önce aldığım iki piyano kitabını kızım çok sevmiş ve içindeki parçaları gözleri parlaya parlaya çalar hale gelmişti..

Ondaki bu heyecan bizi piyano konusunda araştırmalara itmiş, lakin aradığımız özellikte bir piyano bulamamıştık.. Aradığımız şey taburesini çekip oturabileceği yani kendini başında özel yani bir müzisyen gibi hissedeceği, plastikten bir oyuncak değil orjinale yakın bir piyanoydu.. Çok ciddi profesyonellikte birşey alma taraftarı da değildik, çünkü eğer ileride bu yolda devam etmek isterse zaten profesyonel iyi birşey alınırdı düşüncesindeydik..
Lino piyanolar ilk etapta dikkatimizi çekti, görmeden almayalım diyerek İstoç'ta ürünü inceleme fırsatı yakaladık.. Fakat bu piyanonun çıkardığı ses bir piyano, org ya da klavyeden çok farklı, çok yapay bir sesti.. Sonrasında imaginariumda gördüğümüz piyano kasası ilgimizi çekti, piyanodan ziyade elektronik bir klavyeydi aslında bu ve ekranında ders modu da vardı, zorluk derecesi biraz yüksekti gerçi bizim yaş grubu için.. Bir de kızımın boyu piyanoya sığmayınca onu da elemek durumunda kaldık..
Araştırmalar hala devam ediyor, piyano kasasında birşey bulamayacağız gibi gözüküyor şimdilik..imaginarium esnek piyano hem ses, hem de kalite olarak bizi etkiledi.. Bir de kuzenlerinin klavyesini alacağız bakalım deneme amaçlı.. Yaklaşımlarına göre araştırmalarımızı şekillendireceğiz..
Yani diyeceğim o ki, çocuklarınızı besleyin müzikle.. Mutlaka ekleyin günlük rutininize..

Rengarenk Takvimler..



Zaman kavramını temelden öğrenmelerini sağlayabilmek için mevsim, ay ve günleri tek bir materyalde topladığım mevsim posterleri hazırladığımı daha önceki yazımda paylaşmıştım..
Bu sayede birbirinden bağımsız olarak çocuklara ezberletilen günler, aylar, mevsimlerin aslında birbirinin içinde ilerlediğini rahatça kavrayıp, kafaları karışmadan neyin ne olduğunu öğrendiler..
Buna ek olarak D&R da gözüme takılan hayalperest takvim sabahları günümüzü işaretlediğimiz ve özel günse üzerine konuştuğumuz zaman kavramı sürecini daha da keyifli hale getirdi..
Üzerinde farklı bir yaklaşımda belirlenmiş olan önemli gün ve haftaların ( mesela dünya mutluluk günü, dünya fasülye günü gibi) yanı sıra her bir sayfasındaki eğlenceli aktiviteleri çocukların her sabah kahvaltıdan sonra koşarak gittikleri takvim köşesine renk katıyor..
Herşey "OYUN" ile mümkün, bunu unutmayın..

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...