5 Ekim 2017 Perşembe

Girit Mantısı..

Bizim ufaklıkların bayıldığı bir lezzet bu..
Hazırlanışı da çok kolay.. Kıymayı kavurup, rendelenmiş soğanı ekliyorsunuz.. Sonrasında rendelenmiş patatesi de ekleyip kavuruyorsunuz, biraz tuz ve karabiber.. harcınız hazır..
Ben bazen içli köfte gibi de hazırlıyorum harcı, yani kıyma, soğan, dövülmüş ceviz, tuz, karabiber..
Yufkayı ister 6 ya ister 8 e bölün.. İster paçanga böreği gibi büyük, ister sigara böreği gibi küçük küçük sarın, çokça yapıp dondurucuya da atabilirsiniz..
Kapaklı bir tavaya bir parmak kadar su koyup ısıtın.. Su ısınınca hazırladığınız börekleri tavaya dizip, kapağını kapatın.. Kısık ateşte buharda pişecekler.. Çevirmeye gerek yok..
Tabağa alın, girit mantınız hazır.. Orjinalinde yoğurt ve yağda kızdırılmış pul biber ile servis ediliyor ama ben çocuklara etin yanında yoğurt vermediğim için demir emilimi açısından sade servis ediyorum..

8 yorum:

  1. Merhaba...ellerinize saglik...kucuk kizima 1,5 yasinda, tavada kofte kizartinca genelde hep disi sert oluyor kuruyor siyahlasiyor, cok yag da dokmuyorum onun da etkisi var.birde baya pisiriyorum ici cig kalir diye halbuki koftelerim yuvarlak ince ama pistikce toplasiyor ici pismez diye sureyi uzatiyorum.bende tavaya su koyup pisiriyorum acaba yanlis bir yontem mi en son suyunu cekince de yag dokup azcik kizartiyorum.biraz acemiyim.sizce nasil pisirilmeli saglikli bi sekilde?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. En güzel ve en sağlıklı yol ya fırın ya da ızgara..Fırında ızgara tarzı da pişirebilirsiniz, yüksek ısıda (200 derece gibi) köfteleri fırına dizin, üste yakın koyun, pişince ters düz edin.. ya da era gibi bir ızgara makinesi edinin..tavada yağ az olunca genelde bu tür sıkıntılar oluşur.. kızgın bol yağa at çevir çıkar yapılmalı..çok uzun süre tutmamak, yağı da çok yakmamak lazım.. Ben kızartma çok fazla tercih etmiyorum çocuklar için.. arada keyifli kaçamaklar için patates kızartırım ya da cips yaparım.. bu arada köftenizin ekmek oranı da az olabilir..ekmek arttıkça köfte daha pofur pofur oluyor..

      Sil
  2. Yemeğin yanında yoğurt vermemek için çok direndim. Ancak yoğurt olmadan yemek yemiyor. Oğlum 17 aylik. Meyve suyu da vermek istemiyorum. O da şeker sonuçta. Salata da yiyemiyor. (Aslında çok aç olsa bile eğer yemeği begenmediyse asla yemiyor. Ben de alismamasi için baska bir yemek vermiyorum, bir sonraki öğünü bekliyor. ( Diğer ogune kadar azıcık meyve/ yoğurt yiyor)
    Siz nasıl bir çözüm buldunuz? Sadece mu içiyorsunuz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben hep şunu savunurum, çocuk hiçbirşey bilmeden gelir dünyaya sonrasında herşeyini anne baba şekillendirir.. Alışacak, ama önce sizin buna izin vermeniz lazım.. kararlı olmanız lazım.. Diğer öğüne kadar meyve/yoğurt yiyorsa yemek probleminiz hep devam edecektir.. yemeğini yemediği için onu ödüllendirmiş oluyorsunuz, bir kavram kargaşası yaratıyorsunuz onun kafasında.. onun bir sonraki öğünü de yemesini engelliyorsunuz aslında.. yemek zamanının ne olduğunu anlamalı, ama böyle onunda kafası karışıyor.. Net olmalısınız..Yemek zamanı yemek olacak, iki seçmeli yemek, o mu bu mu.. İkisini de yemek istemezse bir sonraki öğünü bekleyecek.. Arada az da olsa hiçbir şey olmayacak açlığını bastıracak..Bu konuyu çözmek istiyorsanız önce sizin net olmanız lazım..

      Sil
  3. Ara öğünlerin olmaması mı gerekir peki? Aslında ben de çok sıkıldım bu ara öğün olayından ama her yerde listeye eklemisler. demek ki verilmesi gerek die düşünmüştüm. Ara öğünde yediği meyve/ çikolata/ yoğurt ana öğünü etkiliyor gerçekten. O zamen ara öğün kavramını çıkartıp atmak mi gerekir ki?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yemek düzenlerini düzenlemeye çalışırken ara öğünleri de denedim, her yönden gözlemledim onları.. Sonra günde 3 öğüne karar verdim, çok zengin bir 3 öğün ama..
      Acıkıp sabırsızlıkla bekledikleri öğünler oldu bunlar zamanla..
      Cuma günleri mutfak günümüz bizim, mutlaka hep birlikte mutfağa girilip keyiflik birşeyler yapılır.. kek kurabiye vs..Sonra o yapılan şeyleri mutfak masasının üzerinde bir kaba koyarız.. asla yemekten önce açlık bastırmak için yenmez onlar, o keyifliktir çünkü onun yeri ayrı yemeğin yeri ayrıdır, gelip giderken ağızlarına bir iki atsalar bile yemek saatini asla etkilemez bu, o keyiflik yemek büyümek içindir, bu öyle güzel oturdu ki onlarda.. Çok emek harcadım ama oldu..
      Ara öğünlerde verilebilecek herşeyi ana öğünlerine yerleştirdiğim için zengin bir menü çıktı ortaya,onların da sabırsızlıkla gelip oturdukları..
      Sabah mesela bir bardak süt, peynir zeytin ceviz badem yumurta mevsim meyve ve sebzeleri ( domates, salatalık, elma, havuç, brokoli, mandalina, ayva, armut, dut, kayısı gibi), bal
      Öğlen sebze yemeği veya çorbası, yoğurt ve kefir karışımı, bir bardak komposto
      Akşam et yemeği, taze sıkılmış meyve suyu, salata..
      Benim çocuklar üzerindeki gözlemim ve en fazla yapılan hata olarak gördüğüm şey sürekli öğünleri olan kafası karışmış çocuklar.. Açlıkları sürekli bastırılan tam olarak yemek yemeyen anneleri tarafından sürekli ye ye diye bunaltılan yemekten soğumuş çocuklar..
      Çocuklar yemek saatini bilecek, acıkacak, acıkmasına biraz izin verilecek..
      Oyunları öyle zırt pırt yemek için bölünmeyecek.. yemeği oyunlarını sürekli bölen birşey imajından uzaklaştırarak, büyümeleri için olmazsa olmaz felsefesi usul usul oyunlarla kavratılmalı.. her yemek sonrası kol kası kontrolü yaparız biz hala.. çocuklara herşeyi sevdirmek mümkün, yeterki doğru yaklaşım sergileyin..

      Sil
    2. Ya bir de kimin ne yazdığı benim hiç umrumda olmuyor konu çocuklarım olunca, ne bilirkişilerin ne yanlış yaklaşımları bir bilseniz.. çocukların dünyasına inince, onların gözleriyle bakmaya başlayınca hepsini net bir şekilde görebiliyorum..

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...