13 Şubat 2014 Perşembe
Hastalıklardan Korunmak İçin..
Son zamanlarda ortalıkta kol gezen 2 yaygın virüs nedeniyle devrilip kalıyor herkes.. Bu hastalık ortamında dolanan küçük melekleri korumak için birkaç tavsiyem olacak.. En başta bağışıklık sistemini güçlü tutmak gerekiyor özellikle bu dönemlerde.. Kefir bu anlamda bizim vazgeçilmezimiz.. Yine pekmez ve kuru meyve ile zenginleştirilmiş narlı portakal suyu ( bizim evdeki adı Atom) hergün bir öğünümüzde mutlaka yer alanlardan.. Sabahları ıhlamur, bal, limon çayıyla yapılan kahvaltılar da sürece desteği olanlanlardan.. Bunların yanında iyi beslenmek, eti yoğurdu sebzeyi gün içinde dengeli bir biçimde almak bünyeyi sağlam tutuyor.. Özellikle tavuk suyuna çorba içerdiği enzimler nedeniyle hastalık meyili olan vücuda müthiş bir kurtarıcı oluyor.. Yine belirtiyorum ki tavuğunuz organik olmalı bunun için.. Bu dönemde besleme desteğinin yanı sıra bebeğinizin temiz hava alması çok önemli.. Evi her gün iyi bir şekilde havalandırmak asla atlanmamalı.. Dışarıdan eve taşıdığınız virüslere bebeğinizi maruz bırakmamak için uzun süreli üstten yarım açılmış pencere yerine tam açılmış pencere ile daha kısa süre evi havalandırmak çok daha iyi sonuç veriyor.. Bebeği yaz kış hergün dışarı çıkarmak, temiz hava almasını sağlamak yine çok önemli faktörlerden.. Dışarıda fırtına da kopsa "aman hasta oluruz çıkmayalım" demedik hiç bugüne kadar, sıkıca giyinip dışarısı nasıl olursa olursa temiz hava almasını sağladık hep, aynı zamanda her türlü hava koşuluna dirençli olmasını da.. Buluttan nem kapan bir ev çocuğu olmasından korktuğumuzdan her fırsatta dışarı attık kendimizi.. Hep açık havaya ama.. Alışveriş merkezlerine değil asla.. Kalabalık kapalı mekanlardan uzak durduk hep.. Çocuğu dışarı çıkarmaktan kastının alışveriş merkezine götüren anne babaları anlayamadım hiç.. O mağaza senin bu mağaza benim dolaşırken bebek arabasına mahkum edilen ya da mikrop kaynayan kapalı oyun parklarına götürülen bebeğe nasıl bir kötülük yapıldığının farkında olunmuyor maalesef.. Biz mecburi alışverişleri bile alternatif yollarla halletmeye çalıştık hep bugüne kadar, küçük prensesi o ortama sokmamak için.. Bebeğin temiz hava alabileceği, özgürlüğünü kısıtlamadan koşturabileceği yerlere attık hep kendimizi her fırsatta.. 15 ay boyunca yaz kış sıcak soğuk dağ tepe gezip hasta olmayan küçük prensesin ilk hastalık eğilimini bakan kişinin değişikliğine bağlı olarak dışarı çıkılamayan 3 günün sonunda olması dışarı çıkma konusunun ne kadar önemli olduğunu hatırlattı bir kere daha.. Bol bol serum fizyolojik ve burun temizleme aparatı ile temizlenen burun, bol tavuk suyuna çorba, bol kefir, bol atom, bol dışarı çıkış, bol ev havalandırma, bol temiz hava, bol ıhlamur bal limon, bol bol emzirme ile antibiyotiksiz, ilaçsız süreci atlattık.. Son olarak paylaşmak istediğim mucizevi bir bilgi var ki, o da hasta olan bir annenin bebeğini emzirerek hastalıktan koruduğu.. Nasıl mı, anne bebek ilişkisi konusunda herşeyin kusursuz tasarlandığı bu mucizevi süreçte hastalık esnasında anne vücudunda oluşan antikorlar anne sütü ile bebeğe geçiyor ve bebeği hastalıktan koruyucu bir direnç oluşturuyor.. O nedenle hastaysanız ve de emziriyorsanız hiç korkmayın, bebeği direkt olarak koruma altına almış oluyorsunuz.. İnanılmaz değil mi.. Herşey düşünülmüş:)
Pişik Kremlerine Dikkat..
Bir bebeğin cildine iyi gelen bir marka diğer bir bebeğe iyi gelmeyebiliyor.. Çok ucuz bir krem bir bebekte çok iyi sonuç verirken bir diğeri için çok pahalı bir markadan sonuç bile alınamayabiliyor.. Burada önemli olan iyi marka kötü marka konusu değil, dikkat edilmesi gereken şey en ucuzda da en pahalıda da içeriğinde kansorejen bir bileşen içermemesi konusu.. Bu kansorejen kimyasalları daha önceki ıslak mendiller ve bebek kozmetiği ile ilgili yazılarımda detaylı olarak paylaşmıştım.. O nedenle tekrar detaya girmeden en çok kullanıldığını gözlemlediğim birkaç marka hakkında birşeyler yazacağım.. Pişik kremlerinde çinko içeriği ve paraben içermemesi konusu önemli.. Nivea pişik kremi yıllarca içeriğinde olan parabenleri çıkardığından dolayı artık kendini temize çıkarsa da kimyasal girdisi fazla ürünlerden.. Ciddi pişik vakalarında doktorlar tarafından verilen hametan ya da desitin gibi kremler ise paraben içeriği nedeniyle tavsiye etmediğim ürünlerden.. Yine doktorların önerdiği travazol, travogen gibi ürünler kortizon içeriği nedeniyle kullanılmadan önce düşünülmesi gereken ürünlerden.. Sudocrem BHA içeriği nedeniyle kullanılmaması gerekenlerden.. Bephantol pişik kremi ise ciddi vakalarda içeriği açısından kullanılabilecek ürünlerden.. Bunun yanında yine organik bazlı Melvita masum içerikli pişik kremlerinden.. Söylediğim gibi ciltten cilde etkisi değişebildiği için kullanıp memnun kalanların yanında bizim cildimizde çok etkili olamadığını söyleyebilirim.. Yine mustela pişik kremi bol kimyasal girdisi olan ama içeriğinde kansorejen bir kimyasala rastlamadığım kremlerden biri.. Organik pişik kremlerinden Töpfer içeriği nedeniyle benim gönlümü kazanan ürünlerden.. Gördüğüm en etkili ve tavsiye edeceğim ürünlerin başında geliyor.. Töpferin piyasadan çekildiği dönemde kullanıp çok memnun kaldığım son keşfim ise İpek Hanım Çiftliği Pişik kremi.. İçerik olarak yukarıdaki ürünlerin en doğalı..
Yukarıdaki markalar dışındaki ürünler için internet üzerinde içerik bilgisine ulaşamadığım ve kullanmadığımdan dolayı yorum yapamıyorum.. Ama nereden hangi marka alırsanız alın ister eczaneden ister herhangi bir marketten, mutlaka ama mutlaka içeriğini kontrol ederek alın..Islak Mendillere Dikkat ve Bebek kozmetigi alırken dikkat edilmesi gerekenler yazılarımda bahsettiğim kimyasallardan uzak durun.. Pişik kremlerini de öyle her alt açmada değil, pişik ile karşılaştığınız durumlarda kullanın sadece.. Özellikle bebeğin ilk günlerinde ve mümkünse devam edebildiğiniz kadar ısıtılarak asidi alınmış doğal zeytinyağı sürün.. Hem poposuna hem de cildine.. Pişik kremini evde kendiniz yapmanız da mümkün.. Eriteceğiniz balmumu ve zeytinyağını karıştırıp tamamen doğal içerikli pişik kremi hazırlamak mümkün.. Seçenek böylesine çokken tercih size kalmış, ben yukarıda çevremde en çok kullanıldığını gördüğüm markalar ile ilgili yorumlarımı paylaşmaya çalıştım.. Naçizane tavsiyem kansorejen bir girdi içermese bile bol kimyasal içerikli kozmetik markalarından mümkün olduğunca uzak durup, organik bazlı ya da doğal yöntemlerle elde edeceğiniz ürünler kullanmanız yönünde olacak..
9 Şubat 2014 Pazar
Günün Menüsü: Enerji Deposu Atom :)
Güçlü bir bağışıklık sistemi için kefir kadar faydasını gördüğüm iksir mahiyetinde bir formül paylaşacağım küçük gurmeler için.. Aynı zamanda enerji deposu olan bu karışımın bizim evdeki adı atom.. Her akşam meyve suyu gibi yemeğin yanında içiyoruz bir bardak.. Özellikle belirtmeliyim ki, hemen uyku öncesinde vermemekte fayda var yani bunu içtikten sonra uykuya kadar biraz zaman bırakmak lazım bebeğinize, yüklediği enerjiyi boşaltabilmeleri için :) Gelelim bu zengin içerikli tarife:
Sürahi tipi blendera elinizde mevsim meyvesi ne varsa ( muz, elma, armut, kırmızı erik, nar, portakal, mandalina ilave ediyorum ben sıklıkla) ekleyin..İstediğiniz meyveden istediğiniz kadar.. Narları tanelerini ayırıp küçük bir beze koyup suyunu sıkarak ekliyorum ben.. Diğer meyveler değişse de portakal ve nar sabit olarak her akşam ekleniyor.. Meyvelerden sonra biraz pekmez, biraz dövülmüş badem- ceviz karışımı, biraz kuşburnu marmelatı, biraz da kuru meyve püresi.. Ben kuru meyve püresini haftalık hazırlıyorum.. Dövülmüş badem ceviz karışımını da her daim elimin altında hazır bulunduruyorum.. Sonrasında yapmanız gereken blender ın düğmesine basmak.. İşte iksir hazır.. Blender olarak tchibo ve arçelik marka blenderlarımı dönüşümlü olarak kullanıyorum ben.. Biz ara öğünlerde dişlerinin kaşıntısına da faydası olsun diye eline parça parça meyve versekte küçük prensesin, meyve yemeyen bir çocuğunuz varsa bu iyi bir meyve alternatifi olabilir.. Diğer taraftan özellikle virüs kaynaklı hastalıkların kol gezdiği bu kış günlerinde faydasını özellikle göreceğiniz müthişte bir seçenek aslında..Son olarak tavsiyem meyvelerinizin mutlaka organik pazarlardan olması yönünde olacak..
3 Ocak 2014 Cuma
Bebek Kozmetiği Alırken Dikkat Edilmesi Gerekenler
Artık kozmetik ürünlerin eczanelere kaymasıyla sağlıklı ürün izlenimi imajı yaratıyor birçok insanın kafasında.. Eczanelerden alacağınız her türlü kozmetik ürünün içeriğini mutlaka kontrol ederek alın.. Buna çok ünlü markalar da dahil.. Hepsi raf ömrünü uzatabilmek için koruyucu kimyasallar içeriyor.. Bu her marka için bir mecburiyet aslında, burada önemli olan sağlığa ne kadar zararlı bir koruyucu kullanmış sorgulaması olması.. Daha önce Islak Mendillere Dikkat yazımda bahsettiğim gibi Paraben, Benzyl Alcohol, DMDM Hydantoin, Triclosan, Kanton (methylcloroisothiazolinone), Sodium Benzoate içerikli ürünleri tercih etmemek gerek.. Penoxyethanol biraz daha arada kalmış bir kimyasal, araştırma sonuçları kesinlik taşımıyor.. Potassium sorbat ise en masum koruyucu kimyasal olarak tercih edilebilir.. Güneş kremlerinde ise kullanılan koruyucuya ek olarak hangi filtreyi içerdiği konusu çok önemli.. Ethylhexyl Methoxycinnamate filtresi kullanılan ürünler kesinlikle tercih edilmemeli.. Titanyum dioksit yine olmaması gereken filtrelerden.. Konu açılmışken söylemekte fayda var yüksek faktörlü kremler yerine düşük faktörlü kremler kullanmak ve genelde güneşten korumayı şapka ve kıyafetlerle yapmak en doğrusu.. Sadece mecbur kalındığında güneş kremi kullanmak gerekiyor.. Buna ek olarak susam yağının da alternatif etkisinin olduğunu okumuştum.. Şu ana kadar gördüğüm en iyi içerik Badger organik markasının kremleri.. Diğer organik güneş kremlerinden açık ara önde girdi piyasaya % 98lik organik girdisi iddiasıyla... Şunu da belirtmeliyim diğer organik markalarda bu oran % 40-60 arası.. Diş macunu konusunda ise yukarıda bahsettiğim koruyuculara ek olarak florürsüz olmasına dikkat etmek gerek.. Bir de kırmızıya boyanmış çocuk diş macunlarını tercih etmeyin, yetişkin macunu alın ona da.. Gelelim kozmetik konusundaki marka tavsiyelerime.. Atopik dermatit sıkıntımızdan dolayı doktorların çeşitli önerileriyle karşılaşıp, sık sık araştırma dönemleri geçirip atak dönemlerinde dayatılan bazı ürünleri denemek zorunda kalsak da sürekliliğimiz organik bazlı ürünlerde oldu yine.. Banyo için ipek hanım çiftliği zeytinyağlı kostiksiz sabun ile sonrasında doğal zeytin yağından yana olsa da gönlüm, cildimizdeki hassasiyet bunların sürekli kullanımına izin vermiyor maalesef.. Mecburen arada nemlendirici kozmetik ürünler kullanmak zorunda kalıyoruz.. Bunun için de Urtekram baby kokusuz şampuan, sonrasında da lavera kokusuz nemlendirici veya excipial kids nemlendirici kullanıyoruz.. Bu dengede cildimiz çok uzun zamandır atak da yapmaz oldu.. Pırıl pırıl.. Yine güneş kremi olarak Badger ve diş macunu olarak Urtekram markasını kullanıyoruz.. Pişik kremi olarak ise tercihimiz yine Töpfer markasından yana.. Son dönem keşfim ise ipek hanım çiftliği pişik kremi, en doğal içerik.. Siz siz olun o küçücük savunmasız bedene faydası olsun diye kansorejen kimyasal yüklemesi yapmayın ne olur.. İçeriğini sorun sorgulayın, siz sordukça aslında size onu satmaya çalışanın bu konuda hiç bilgisi olmadığını, firmanın öğrettiği hep aynı sözleri tekrarladığını görüp şaşıracaksınız çoğu zaman.. Ama bilinçli tüketici olmaktan, bunu hissettirmekten asla vazgeçmeyin ne olursa olsun.. Savaşını verdiğiniz şey çocuğunuz sağlığı sonuç olarak..
1 Ocak 2014 Çarşamba
Yeni Bir Yıl..
Evde pıtır pıtır dolanan küçük bir prensesle geçen koskoca bir yıldı 2013.. 2012 sonlarına doğru dünyaya gelmiş, daha 2012'den birşey anlayamadan 2013'e girmişti bile.. Çift rakamlı yılların uğuruna inanan bana ömrümün en unutamayacağım, en güzel tek rakamlı yılını yaşatmıştı ilklerinle.. 2013'ün son günlerine doğru evin içinde başlayan hummalı koşuşturma yerini yukarıdaki yılbaşı köşesine bırakmıştı bile.. Alışverişinden kurulumuna süslemesinden paketlerin yerleştirilmesine kadar bir dakika bile yanımızdan ayrılmayan, her bir aşamada küçüçük elleriyle bize yardım etme telaşında olan küçük kelebek yeni yıla girme konusunda bizden daha heyecanlı gözüküyordu.. Öyle ki her akşam 8 gibi uyuyan kuzu o gece evdeki parti havasından kopmak istemedi hiç ve yeni yıla birlikte girecek kadar gülen yüzü ve tüm keyfiyle dolanıp bekledi bütün gece..
Geçip giden 2013 ardında bir sürü güzellik bırakmış olsa da çift rakamından mı bilinmez ama 2014' ten çok daha fazla umutluyum.. Sağlık diliyorum en başta 2014'ten.. Sonrasında ise bugüne dek hiç eksik olmayan ve küçük prensesin gelmesiyle daha da katlanan evimizdeki o sıcacık huzur... Hep en önemsediğimiz, hergün koşa koşa geldiğimiz, herşeyden çok koruyup kolladığımız o küçücük dünyamız.. Hep dua ettiğim gibi kadir kıymet bilecek insanlarla karşılaştırsın bu yeni yıl da.. Üzecek, zarar verecek herkes uzağımızda olsun.. Para hiçbir zaman dileklerim arasında olmadı benim.. Hep yetinmeyi bilecek kadar olduğundan belki.. Dileğim, 2014 ihtiyacı olan herkese parayla gelsin, huzurunu bozmasına izin vermeyecek kadar.. İhtiyacı olduğu kadar ama fazlası değil, fazlasının da huzur kaçırdığına inananlardanım.. Kariyer hırsım ve dileklerim de olmadı hiç benim.. Biliyorum ki sevdiğin bir işi yapıyorsan, iyi de yapıyorsan kariyer ister istemez geliyor zaten.. Herkes için mutluluk diliyorum en çok.. Ne mutlu ediyorsa sizi onu getirsin 2014..
Oyuncak Seçimi..
İlk altı aylık dönemde görme, duyma, dokunma duyularını uyaran siyah, beyaz, kırmızı renklerde renk kontrastı içeren, hışırtılı çıngıraklı, farklı doku yüzeylerine sahip oyuncaklar seçilmeli.. Sonraki dönemde ise büyük parçalı legolar ile sayılar, hayvanlar, renkler gibi kavramları içeren köşeleri yuvarlatılmış resimli ciltli kitaplar ilk alınması gereken şey olmalı.. Büyük parçaları olan legolardan her yerde bulmanız mümkün, erken falan diye düşünmeyin sakın.. Kitap olarak ise tavsiyelerim arasında görsel çekiciliği ile Net Çocuk yayınlarının ilk hayvanlar, renkler, sayılar kitapları, bebeğinizin hayvanlara ekstra ilgisi varsa Doğan Egmont yayınlarının Hayvanları Seviyorum kitabı ile abc yayınlarının baby's first serisinin özellikle sayılar kitabı.. Bu kitaplar bizim elimizden düşürmediğimiz, 14 aylık olmamıza rağmen aylardır en kıymetli olan oyun arkadaşlarımız.. Bununla birlikte şekil kavramları ve motor becerileri ile koordinasyon yeteneklerinin gelişmesi için Fisher Price kurabiye kavanozunu tek geçiyorum.. Sesli olarak şekil ve sayı kavramlarını eğlenceli bir biçimde öğretmesi ile uzun vadeli bir oyuncak.. Bunun yanında şekil geçirmeli, teller üzerinde hareket ettirmeli ahşap oyuncaklar da oldukça faydalı.. Yer için satılan birbirine geçmeli harf ve sayı şekilleri içeren süngerlerden yapacağınız küpler de keyifli oyuncaklar olabiliyor.. Büyük parçalı ahşap yapbozlar da alınması gerekenlerden.. Evin içinde sesli ve ışıklı olarak dolaşan robot veya köpek tarzı kumandalı oyuncaklar da peşinden gitmeye teşvik ettiğinden yararlı oluyor.. Bu anlamda bizim tercihimiz akıllı köpek adı altında her yerde satılan ve fiyat performans olarakta çok başarılı olan oyuncaktan yana oldu.. Playskool marka yürüyüş arabası da gerçekten yürümeyi desteklemesi, kendini özgür hissetmesi ve sonrasında da üzerine oturabileceği bir arabaya dönüşmesi açısından kesinlikle alınması gerekenlerden.. Müzik anlamında katkısı olması ve tanıması için mikrofonlu bir org, mızıka, darbuka, zil, gitar gibi müzik aletleri alınmalı.. Bunları orjinal haline ne kadar yakın alırsanız o kadar iyi enstrümanları tanıması açısından.. Yine fiyat performans olarak tek geçtiğim bir başka faydalı şey ise birlik oyuncak markasının sihirli oyun halısı.. Su doldurulan bir kalemle yazılan, buna yardımcı şekil şablonları olan, piyano tuşlarıyla hem müzik hem de sayı ve harf sesleri çıkaran, hayvan resimlerine basınca o hayvana ait sesi çıkartıp ardından adını söyleyen, harf, sayı ve hayvanlar ile ilgili sorular sorup yönlendiren, şarkılar söyleyen müthiş bir oyuncak.. Yine bowling seti ile top havuzlarına atılan toplardan çokça alıp önüne dökmek onun için eğlence kaynağı olabiliyor.. İkea parmak kuklaları yine bizim olmazsa olmazımız.. Bir de ondan çok bizim oynadığımız Tchibo marka oyun hamuru seti.. Öyle güzel şekillendirici aksesuarları var ki her seferinde ondan çok bizi cezbediyor.. Fisher price marka denizyıldızı tavan projektörümüz ise neredeyse uyku arkadaşımız haline geldi.. Ayrıca baloncuk çıkaran oyuncaklar da bu konudaki tavsiyelerimden biri olacak.. Ek olarak cep telefonu ve laptop tarzı oyuncaklardan da alabilirsiniz.. Bunun yanında 1-1.5 yaş arası peluş oyuncaklar bebeğin o dönemdeki sarılma ve şefkat duygusu için oldukça önem arzediyor.. 2 yaş civarında stresini boşaltması için çekiçle vurmalı oyuncaklar faydalı oluyor.. Uzun vadeli kullanacağı ve çocukluk anılarında yer alması açısından önemli olan raylı oyuncak trenler bebek için önemli olabiliyor.. Bir de tuvalet alışkanlığı kazanma dönemini oyuna dönüştüren Fisher Price lazımlık kullanışlı tasarımıyla çok başarılı.. Tuvalet alışkanlığı kazandıktan sonraki dönemde de lavaboya falan erişmesi için basamak olarak kullanılabiliyor.. Bunların yanında yine resimlerinden bol bol hikayeler anlatabileceğiniz klasiklere ait bir sürü hikaye kitabı olmalı elinin altında.. Kitaplarla erkenden haşır neşir olması açısından da bu çok önemli.. Masal kitabı olarak "Her Güne Bir Masal kitabı içerdiği 365 adet masalla uyku öncesi okuyabileceğiniz ve uzun vadede kullanabileceğiniz tavsiyelerimden biri.. Bu kadar oyuncak tavsiyesinden sonra söyleyeceğim şey bebeğinizin mutlaka kendine ait oyuncaklarına istediği zaman ulaşabileceği bir köşesinin olması.. Kendini özgür hissedenileceği, kimseye bağlı kalmadan istediği oyuncağı alabileceği, gönül gezdireceği, dalıp gideceği, kendi kendine oynamaya teşvik edeceği ona ait bir köşe bebek için çok önemli.. Tabi tüm oyuncakları buraya sermeden, dönem dönem değiştire değiştire çıkarma stratejini de uygulayarak..
Son olarak hangi oyuncağı tercih ederseniz edin eğer plastik bir oyuncak alacaksanız bilindik ünlü markalardan yana kullanın tercihinizi.. Plastik konusu çocuğunuz için tehlikeli bir hale dönüşebiliyor aksi halde..
Son olarak hangi oyuncağı tercih ederseniz edin eğer plastik bir oyuncak alacaksanız bilindik ünlü markalardan yana kullanın tercihinizi.. Plastik konusu çocuğunuz için tehlikeli bir hale dönüşebiliyor aksi halde..
18 Aralık 2013 Çarşamba
Günün Menüsü: Sütlaç
Bebeğiniz artık 1 yaşına geldiyse ve inek sütüne başladıysanız sütlaç müthiş bir öğün alternatifi..İşte size zengin içerikli bu basit tarif:
Sütün besin değerini kaybetmemesi için çok fazla kaynatmak yok.. Bu nedenle pirinçi sütte değil, suda kabartıyorum ben.. Bir tencerede 2 yemek kaşığı kadar pirinci şişinceye kadar su içinde kaynatın, suyu azaldıkça su ilave edebilirisiniz.. Kabarmaya yakın sütü de ısıtmaya başlayın bir taraftan, pirinçler iyice kabarınca suyunu çekmesini bekleyin, süt kaynama noktasına gelince kabarmış olan pirince sütü ilave edin, İsteğe göre içine göz kararı azar nişasta, pirinç unu, irmik vs ilave edilebilir.. Bunları ilave ederken dikkatli olmak lazım kıvamını fazlaca arttırabilir.. 1-2 dakika kaynatıp kapatın. Soğuyunca tatlandırmak için de 2 tatlı kaşığı kadar balı ilave edin .. Ben kabuklu pirinç kullandığım için biraz blenderda çekiyorum bu karışımı.. Sonrasında bir öğünde yiyebileceği miktarlarda kaplara alarak buzdolabına kaldırabilirsiniz..
Sütün besin değerini kaybetmemesi için çok fazla kaynatmak yok.. Bu nedenle pirinçi sütte değil, suda kabartıyorum ben.. Bir tencerede 2 yemek kaşığı kadar pirinci şişinceye kadar su içinde kaynatın, suyu azaldıkça su ilave edebilirisiniz.. Kabarmaya yakın sütü de ısıtmaya başlayın bir taraftan, pirinçler iyice kabarınca suyunu çekmesini bekleyin, süt kaynama noktasına gelince kabarmış olan pirince sütü ilave edin, İsteğe göre içine göz kararı azar nişasta, pirinç unu, irmik vs ilave edilebilir.. Bunları ilave ederken dikkatli olmak lazım kıvamını fazlaca arttırabilir.. 1-2 dakika kaynatıp kapatın. Soğuyunca tatlandırmak için de 2 tatlı kaşığı kadar balı ilave edin .. Ben kabuklu pirinç kullandığım için biraz blenderda çekiyorum bu karışımı.. Sonrasında bir öğünde yiyebileceği miktarlarda kaplara alarak buzdolabına kaldırabilirsiniz..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)