31 Ekim 2013 Perşembe

Araba Koltuğu Alırken..

Bebeğiniz bir yaşına geldiyse ve 9 kg'a ulaştıysa yeni araba koltuğuna geçme vaktiniz gelmiş demektir.. 1 yıl arabaya ters olarak bağlanmış ana kucağı tipindeki oto koltuğu ile artık vedalaşma zamanı.. Minik meleğiniz artık büyüdü, bundan böyle daha özgür olacağı, arabanın gidiş yönüne doğru bağlanmış oto koltuğu ile yolculuklar onun için daha bir keyifli olacak..
Oto koltuğu alırken baş desteğinin olması, kumaşının dokusu (terletmeyen kumaş olmalı), arkaya yatabilir olması, arabanızın isofix bağlantısı mevcutsa isofix bağlantısının olması, çeşitli güvenlik testlerinden geçmiş iyi bir marka olması gibi gözönünde bulundurulması gereken birçok faktör mevcut.. Bunlardan sonra seçiminizi belirleyen en önemli nokta ise bebeğinizin oturduğunda en rahat gözüktüğü koltuğun tercih edilmesi.. Bu özellikler ışığında bizim tercihimiz Britax-Römer markasının Trifix modeli oldu.. Ebebek'in bu marka ürünün satış yetkilisi olmadığını öğrendikten sonra internet üzerindeki distribütöründen garantili ve yetkili satıcılarını öğrenerek soluğu Haşim İşcan'da aldık.. Yaptığımız sıkı pazarlığın ardından 830 TL ye nakit olarak ve havlu kılıfını da hediye alarak Trifix oto koltuğumuza kavuştuk.. Hemen orada arabaya kurulumu yapıldı ve özgür kızımızın özgür yolculuklarına start verildi..

Islak Mendillere Dikkat..

Bebek için piyasaya sürülen çoğu ürün gibi ıslak mendiller de maalesef masum değiller..  Bebeğin cildiyle en fazla temas halinde olan, bir sonraki yıkanmaya kadar ciltte kalan ve cilde nufüz eden bu ürünler gerek malzemesinin ağartma prosesi esnasında üzerinde kalan kimyasalları, gerekse sonrasında ilave edilen koruyucu kimyasalları bünyesinde barındırmakta..
Ağartma prosesinden gelen "Dioxin" gibi kansorejen kimyasallardan uzak durabilmek için organik ürünler tercih edilmeli.. Tıpkı bebek bezlerinde olduğu gibi.. Organik ürünlerde "dioxin" açığa çıkaran klorla ağartma prosesi yerine oksijenle ağartma teknolojisi kullanılıyor.. Dioxin bir kez vucuda girdikten sonra vucutttan atılamayan, kanser oluşturma bekliyişiyle vucütta kalan, meme kanserinin de baş tetikleyicilerinden biri olduğu düşünülen bir kimyasal.. İşin bir de koruyucu kısmı var, burada da potassium sorbat en masum koruyucu kimyasal.. Paraben,  Benzyl Alcohol, DMDM Hydantoin,  Triclosan,  Kanton (methylcloroisothiazolinone), Sodium Benzoate  içerikli ürünleri tercih etmemek gerek.. Penoxyethanol biraz daha arada kalmış bir kimyasal, araştırma sonuçları kesinlik taşımıyor.. Organik bir marka olan ve  5.90 TL gibi bir fiyata satılan Green Babies marka ıslak mendil benim uzun zamandır tercih ettğim bir ürün.. Ürünün paketten çıkarılışı bazen zor olsa da, bir çekişte birden çok mendil gelebilse de çoğu zaman sağlık yönü bu olumsuz özelliğini görmezden gelmemi sağlıyor.. Diğer organik ıslak mendillerde maalesef sodium benzoate, benzyl alcohol vs bulunuyor..
Organik ürün bulma şansı olmayanlar için tavsiyem Uni Baby' nin yenidoğan serisindeki ıslak pamuk mendil.. Sadece su, pamuk ve potassium sorbat içeriğinden oluşuyor.. Dediğim gibi piyasadaki organik olmayan ama koruyucu açısından en minimize edilmiş ürün..

Benim bu konudaki görüşüme gelince, tavsiye ettiğim ürünler de dahil olmak üzere ıslak mendilleri sadece dışarıda olduğumuz ve mecbur kaldığımız zamanlarda kullanmaktan yanayım.. Evde ya da yapma imkanınızın olduğu heryerde poposu için organik bir pamuğu, vücudunun diğer kısımları için de ağız bezlerini ıslatarak silin ya da yıkayın.. İnanın piyasada bunlardan daha doğal bir ürün yok ve emin olun ki kullanacağınız hiçbir ıslak mendil de bunlar kadar doğal içerikte değil..

Edit: Green babies ıslak mendil uzun süredir satışta yok.. Organyc ıslak mendil benzyl alcohol, bamboo natura ve seventh generation markalarının ıslak mendilleri ise sodium benzoate içermekte.. uni baby ile ilgili de çokça şikayet okuyorum.. Ben hala organk pamuğu ıslatarak kullanmaya devam ediyorum rutin hayatımızda.. Artık dışarı gezmelerinde de gönlüme göre ıslak mendil bulamadığım için pamuk ve ağız bezlerini sırt çantamdan eksik etmiyorum, çocukların içme şişesindeki suyla ıslatarak ıslak mendil yerine kullanıyorum.. Bir dönem organyc markasının ıslak mendiline geçecek oldum sadece dışarısı için,  ama ondan da vazgeçtim.. Organyc markasının geniş kare kesim bebek bakım pedi adı altındaki pamukları alt temizliği için ideal.. Alt temizliği dışındaki bölgeler için de ağız bezlerini kullanıyorum..

28 Ekim 2013 Pazartesi

Bebeğin İlk Ayakkabısında Nelere Dikkat Edilmeli ??

Bebeğiniz artık ilk adımlarını atmaya başlamışsa ev ortamında yalınayak ya da altı kaymaz çorapla yürümesi, sadece dışarı gezmelerinde ayakkabı kullanılması tavsiye ediliyor.. Ayakkabısız yürümek ayak kaslarını güçlendirip, ayağın yayılmasına ve yerle temasın artmasına olanak tanıdığı için ilk adımlarını atmaya başlamış bebeğinizi daha rahat yürümeye teşvik ediyor.. Dışarı gezmeleri ayakkabısı alırken bebeğin bu dönemine yardımcı olacak, yürüyüşüne engel teşkil etmeyecek şekilde ayakkabı seçmek çok önemli.. Bunun için dikkat edilecek birkaç nokta var..
Bunlardan ilki ayakkabı tabanının esnek olması.. Elinize aldığınızda kolay bir şekilde tabanın kıvılır ve esner olması gerekiyor.. Sert ve hafif olamayan ayakkabılardan kaçınmak gerekiyor..Bebeklerin ayakları yetişkinlerden çok daha fazla terlediği için plastik, sentetik malzemeler yerine deri malzemeli ayakkabıların seçilmesi gerekiyor.. Sivri burunlu, hacimli, platformlu, ortopedik, yüksek bilekli ürünlerden kaçınarak ortapedik olmayan, yuvarlak burunlu ve düşük bilekli ayakkabıların tercih edilmesi tavsiye ediliyor.. Ayakkabının altının kaymaması ama yer tutuşunun da çok olmamasına dikkat edilmeli.. Ayakkabının alınırken bebeğe ayakları yere basarak denenmeli, baş parmağı önünde bir parmak kadar boşluk olmalı, alındıktan sonra ise her hafta önünde boşluk kontrol edilmeli, baş parmak ayakkabıya değmeye başladığında ise yeni ayakkabı alınmalı.. Ayakkabı kullanıldığı dönemde ayak tırnakları düzenli kesilmeli.. Diğer bir önemli ayrıntı ise ayakkabı ayağın şeklini aldığı için çevreniz tarafında teklif edilen kullanılmış ayakkabı önerilerini kibarca geri çevirin.. Kullanılmış bir ayakkabı ayağa tam uyum sağlamaz ve yeterli desteği vermez.. 
Bu öneriler doğrultusunda biz ilk ayakkabımızı almak için birçok markaya baktık.. Adidas, Nike, Puma vs.. Kimisinin malzemesi sert geldi, kimisinde numara bulamadık.. En son girdiğimiz Deichman mağazasında incelediğimiz Elefanten marka ayakkabıda aradığımız tüm bu özellikleri bir arada bulduk.. Daha önce hiç duymadığımız bu marka ile ilgili yaptığımız araştırmada yıllardır bebek ayakkabısı yapan ve işinde gerçekten uzmanlaşmış bir Alman markası olduğunu da öğrenince içimize sinerek kızımızın ilk ayakkabılarını aldık.. 


Evde Erişte Yapımı..




Erişte hem zengin besin içeriği, hem pratik ve hızlı hazırlanış şekli hem de çorbalarda kullanılabilmesi ile de çok iyi bir kurtarıcı.. İçinde ne olduğu belirsiz, kullanılan yumurtanın sütün yoğurdun kaynağının ne olduğunu bilmediğiniz ürünleri kullanmak yerine kendi eriştenizi evde çok kolay bir biçimde kendiniz yapabilirsiniz.. Öyle sandığınız gibi zor bir iş değil.. İşte bu mucizevi besinin yapılışı:

5 yumurta ( organik ya da köy yumurtası)
1 su bardağı organik süt
Yarım su bardağı ev yoğurdu
Yarım su bardağı su
Buharda pişmiş ve rondodan geçirilmiş mevsim sebzeleri ( taze fasülye, bezelye, pazı, semizotu, kereviz, yer elması, enginar, balkabağı, kırmızı biber, havuç, patates, soğan, sarımsak, kabak vs)
Aldığı kadar tam tahıllı un ( tam buğday, arpa, darı, yulaf, çavdar, mısır, pirinç unu karışımı kullanıyorum ben)

Tüm malzemeyi bir kapta karıştırıp yoğurun ve yumru büyüklüğünde parçalar koparıp merdane ile ortalama bir karış çapında açın, açarken inceltebildiğiniz kadar inceltmek kolay kuruması için yardımcı olur.. Açtığınız bu hamurları ya havadar bir ortamda serip sertleşene kadar kurutarak ya da içinde su kaynayan geniş bir kabın üstüne koyacağınız bir tepsi üzerinde ters yüz edip kurutarak kesmeye hazırlayabilirsiniz.. Kesme aşamasında tercih size kalmış.. İster kare kare ister uzun uzun ister küçük küçük çorbalık kesebilirsiniz.. Kestikten sonra fırınlamanız nemli kalanların küflenme olasılığını önleyeceği için tavsiyem.. Sonrasında bez torba ya da buzdolabı poşetlerinde buzdolabında saklayabilir, kullanacağınız miktarını kavanozlara alarak kullanabilirsiniz..

Suya biraz zeytinyağı ilave ederek kaynatıp kısa sürede pişirebilirsiniz.. Sonrası size kalmış, ister köftenin yanında ister yoğurtla istediğiniz şekilde bebeğinizin menüsüne ekleyebilirsiniz..










Bebek İçin Kek Tarifi..

Ek besine geçtiğiniz dönemde kek iyi bir alternatif besin.. Dışarı çıkarken de yanınıza rahatlıkla alabileceğiniz iyi bir öğün kurtarıcı.. İsterseniz akşam üstü ıhlamur/kuşburnu/papatya çayıyla kek partisi verin, ister meyve püresinin içine ufalayın, ister yoğurt kek öğünü yapın, ister kahvaltıda kullanın.. Tatlandırıcı olarak marmelat, kuru meyve kullanabilirsiniz.. Pekmez pişirilmemesi gerektiği için, bal da 1 yaşından önce verilmemesi gerektiği için ilave etmemek gerek.. İşte basit tarifimiz:

1 yumurta ( bebeğiniz akını yemeye başlamadıysa sadece sarısını ilave edin)
1 kahve fincanı yoğurt kefir karışımı
1 kahve fincanı zeytinyağı
1 çay kaşığı karbonat
2 yemek kaşığı kaynatılmış çekilmiş kuru meyve ( incir, üzüm, elma, armut, kayısı, yaban mersini, erik kurusu)
2 yemek kaşığı çekilmiş çiğ badem ya da ceviz içi
Aldığı kadar tam tahıllı un ( tam buğday, arpa, darı, mısır, yulaf, pirinç, çavdar unu karışımı kullanıyorum ben)
İsteğe göre havuç vs de ilave edilebilir.

Tüm malzemeyi karıştırıp  yağlanmış fırın kabına koyarak 150-180 derecede fırınınıza göre kontrol ederek 20 dakika kadar pişirin. Soğuduktan sonra kesip ağzı kapalı bir kaba koyarak buzdolabında 1 hafta kadar kullanabilirsiniz..

4 Ekim 2013 Cuma

Bebeğe Televizyon İzlettirilmeli mi??

Başından beri katı kurallarımızın olmamasına hep özen gösterdim.. Bir şeyleri sıkı bir şekilde yasakladığınızda ilk bulduğu ortamda patlama yaşamasına neden olacağı ve çocukta da özgüvensiz bir kişilik yaratacağına olan inancım nedeniyle o yasak bu yasak diye hiçşeyi çekmedik önünden.. Evimiz doğum öncesi düzeniyle durur hala, ne ortalıktaki birçok dekoratif eşyamızdan biri kalktı ne de yetişeceği boydaki magnet koleksiyonumuz..  Bir iki ilgisini çekti sonrasında hepsi birden gözüne çarpmayan şeyler oldu.. Tutunup kalktığı, tekin olmayan bir sandalyenin o tutunur haldeyken çaktırmadan sarsarak devrilebileceğini göstermem bir daha tutunmamasına yetti, yasak deyip başından çekseydim sürekli ona gidecekti biliyorum.. Ne "hayır" ı sık kullanıp anlamını yitirmesine izin verdik, ne de sınırsız keşif için ihtiyacı olan tek şeyi yani özgürlüğünü kısıtladık.. Evde bunları keşfetmese, gittiği herhangi bir yerde dalacaktı bunun gibi şeylere.. Bu anlamda çocuğun doyması çok önemli, yasaklarla aç bıraktığınız çocuk ilk boşlukta patlıyor,  sonuçları ve yaşadığı özgüvensizlik çok daha zararlı boyuta gelebiliyor.. Tabi ki televizyonun zararları tartışılmaz.. Ama o çarka bir dönemde mutlaka girecek.. Onu tanıyıp biliyor olması, yasaklı olup cazip hale gelmesinden çok daha önemli.. Bu nedenle minimize ederek ama çocuğu da bir şekilde doyurarak bu süreci en az zararla atlatmak mümkün düşüncesindeyim.. Bu nedenle biz günde bir saat  "Baby Einstein" ve "Brainy Baby" serilerini dönüşümlü olarak izliyoruz.. Hem değişik şeyler öğreniyor hem de televizyon konusunda doygunluğa ulaşıyor.. Başlarda izlemeye başlasak bile sonrasında sıkılıp izlemiyoruz bile çoğu zaman.. Yaşıtlarının yanında özgüvensiz bir tavırda olmaması için çocukları hiçbir konuda aç bırakmamak gerektiğini düşünüyorum.. Zararlı yanları minimize ederek doğru yaklaşımda olabilmek mümkün bence..

Hamilelik ve Bebek Bakımı Kitap Tavsiyesi..


Başından beri bebeğimin herşeyiyle sadece kendim ilgilenmekti istediğim.. Onu büyütürken onunla büyümek aslında.. Bir kere alt değiştirmemiş, küçücük bir bebeği incitirim korkusuyla bir kere kucağına almamış birinden bahsediyorum.. Minik prensesi karnımda taşıdığımı öğrendiğim andan beri sürekli okudum.. Okumayı çokta sevmeyen, deli gibi kitap alan ama aldıklarını okuma konusunda daha yarısında sıkılıp bırakan biri olarak tam da kitap okumayı değil kitap almayı seven biri olduğuma karar vermişken kendimle ilgili tüm yargılarım bir anda değişiverdi.. Karnımdaki mucizeye şahitlik ettiğim bu dönemde içeride neler olup bitiyor öğrenmek istiyordum.. Deli gibi okumaya başladım.. Okudukça bu mucizenin içine daha da dahil oldum.. Dahil oldukça okuma aşkım arttı.. Bebeğimle aramdaki köprüydü okumak.. Okudukça onu daha yakından tanıdım, kendimi daha iyi anladım.. Bunun dışında yaşanmış hikayeler dinleyerek ya da okuyarak kafamı bulandırmadım hiç, olumsuz deneyimlere kulaklarımı kapadım.. Biliyordum ki her hamilelik ve her doğum kendine özeldi.. Bu süreçte yapılması gerekenleri bilmenin rahatlığıyla kendinden emin bir hamilelik geçirdim, öyle ki ikinci hamileliklerini yaşayan arkadaşlarımdan bile sürece daha hakim ve sakin oluşum sadece çevremi değil beni bile şaşırtmıştı.. Bu dönemde  "hamilelik, Doğum ve Bebek Bakımı" kitabı elimin altındaki genel kılavuz oldu, rahatlama hareketlerimi falan hep oradan takip ederek yaptım.. İnternet üzerinden de detaylı hafta hafta gelişim takibi vazgeçilmezimdi.. En keyifli tarafı da hamilelik günlüğüm oldu.. D&R dan aldığım "Gün Be Gün Hamilelik" hem hafta hafta yönlendirmeleri, sonundaki alışveriş listesi, doğum esnasında haber verilecekler kısmı gibi her bir detayı düşünülmüş yönüyle hamileliğimin günlüğü oldu.. Doğumdan sonraki dönemde ise elimin altından düşürmediğim iki kitap "Hafta Hafta Bebeğinizin İlk Yılı" ve " Bebeğinizin İlk Yılında Sizi Neler Bekler" oldu.. Bu iki kitapta öyle güzel yol göstericiler ki rutin dışı bir durum yaşadığımda sanki daha önce görmüş geçirmiş gibi serinkanlılıkla her seferinde üstesinden gelmeme yardımcı oldu.. Yaşanan bir sıkıntının neden kaynaklı olabileceğine dair öngörülü olmayı sağladığı için hiç paniklemeden doğru bir şekilde duruma müdahale edebilmemi sağladı her seferinde.. En önemlisi de sanki yıllardır annelik yapmışım duygusunun rahatlığını yaşamamda en büyük yardımcım oldu, kaldı ki kimseye sorma ihtiyacı doğmadan, sadece kendi doğrularımla kendi başıma bir bebeği yetiştirmenin haklı gururunu ve mutlu sonuçlarını yaşatarak.. Kıyaslama yapabilmek, tek bir kaynağa bağlı kalmamak açısından birkaç yerden takip etmek önemli.. Zaten genelde yaklaşımlar ortak oluyor.. Kaynaklarda fikir ayrılığı başladığı yerde bu defa görev size düşüyor.. Çocuğunuzu en iyi tanıyan kişi sizsiniz ve ona nasıl yaklaşılması gerektiğini yine en iyi siz biliyorsunuz.. En doğru yaklaşım da böylece belirlenmiş oluyor.. Yine bu dönemde bebek günlüğü tutmak anı olması açısından da önemli.. " Dikkat Bebek Var" adında aldığım günlüğe heyecanla yaşadığı ilkleri kaydetmek, gün gün günlüğünü doldurmak gerçekten çok keyifli süreç oldu.. Bu sürece destek için aldığım diğer iki kitap ise " Bilinçli Bebek" ve "Bebek Bakım  Sorunlarına Mucize Çözümler" aralarda takip ettiğim, farklı yaklaşımlar ve bunların sonuçlarını içeren özellikleriyle ufkunuzu genişletecek kitaplar.. Benim destek aldığım kitaplar bunlar olsa da bu dönmdeki genel kaidelere internet üzerinden de rahatlıkla ulaşabilir, hafta hafta süreçleri takip edebilirsiniz..Kaynağınız ne olursa olsun önemli değil ama mutlaka okuyun.. O güne kadar duyduğunuz kulaktan dolma bilgilerin ne kadar yanlış olduğunu göreceksiniz..
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...