20 Kasım 2015 Cuma

Doğumgününde Bir Babanın Kızına Yazdıkları..



Babamızın kaleminden..

"Tam 3 yıl oldu hayatımıza gireli.. Kendinle birlikte bizi de büyüttüğün 3 koca yıl.. Her gününde dolu dolu bir sürü anı biriktirecek kadar uzunken bir tarafta, göz açıp kapayıncaya kadar geçen kısalıkta aynı zamanda.. Hiç ebeveynlik yaptırmadın kendine, bir şeyi bir kere anlatmamız yetti hep.. Evimize gelen yeni üyeyle daha da kenetlendik birbirimize, onun kardeşten ziyade bize yeni bir arkadaş olacağının hepimizden önce sen farkındaydın.. İlk gördüğün anda ona taktığın "baby" adı Alaz'ın herkes tarafından kullanılan ismi oluvermişti bile.. Biz de çok dikkat ettik ama kıskançlıklarla yormadın hiç bizi, gelen yeni bebeğin fiziksel ihtiyaçlarını hep bir oyuna dönüştürerek birlikte hallettik, hiç çalmadık birbirimizden.. Abla kardeş kelimeleri hiç kullanılmadı evimizde, biz hepimiz arkadaştık o evin içinde.. O emeklerken "anne bak baby kedi olmuş" deyip hemen peşine takılarak oyun kurmanla bakakaldık bazen arkandan.. Oyunlarımız hep birlikteydi, herkes yaşına göre sorumluluklar aldı.. Tam konuşmaya başladığın dönemde gelen bebekle konuşması sekteye uğrar mı diye bile düşündürtmeden açılışın bir anda.. Kendi kendine bezi bırakışın sonra.. Hiç yormadın bizi, hiç üzmedin.. Beklenmedik bir anda gelen ingilizce hayvan isimleri, ingilizce 20 ye kadar sayma, ey bi si şarkısını söylemen.. Annenle birbirimize bakakaldığımız sayısız an.. Elindeki sevdiğin bir yiyeceği hiç düşünmeden karşındakine verecek kadar kocaman bir yüreğe, toprakta bulduğun kocaman bir solucanı elinde dolaştıracak kadar cesur kalbe, kurumuş salyangoz kabuklarını günlerce yanında bir kutuda dikkatle taşıyan yufka bir yüreğe sahiptin.. O kadar büyüktü ki yüreğin, her hayvana tek tek yer vardı.. Bir kaplumbağanın başında dakikalarca kafasını çıkarsın diye beklemen, yolda gördüğün karıncaları uzun uzun izlemen, yol kenarındaki eşeğe yaklaşıp ot vermen, kedilere çiçek koklatman, otlayan ineklerin kuzuların arasına dalman.. Yok kedileri taramak, yok öpmeye çalışmak bahaneleriyle defalarca yediğin tırmıklara inat köy bakkalına gide gele kediler için taşıdığımız sütler.. Kümeslere  korkusuzca kafanı daldırışın her seferinde.. Dağ tepe yayla orman demeden buz gibi havalarda bazen kurduğumuz kamplarda yetişkinlere taş çıkaran bir kampçı oluşun.. Pompayı şişirmedeki yardımların, sabahları "baba bak güneş uyandı" deyip kendini yan çadırlara atan sosyalliğin sonra.. Ve daha neler neler.. Kimbilir daha da neler yaşatacaksın o kocaman yüreğinle.. Anne baba çocuk gibi değil, bir evi paylaşan 4 arkadaşla şimdi.. İyi ki doğdun Era, iyi ki hayatımıza girdin.. Birlikte daha nice senelere.."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...