4 Eylül 2014 Perşembe

Tatil Köylerindeki Menülerin İç Yüzü..

Tatil sonrası hoş bir paylaşım olmayacak belki ama herşey dahil sistem tatil köylerinin mutfakları yıllardır konuşulur.. Ben size birinci ağızdan bir yazı paylaşmak istedim.. Aşağıdaki yazı ekşi sözlükten alıntıdır, tatil köyünde aşçılık yapan birinin itiraflarını içeriyor, bir kere daha farkında olup silkelenmekte fayda var.. 
""...
*Eğer her şey dahil sistem in uygulandığı bir otelde tatil yapacaksanız kulak kabartınız. aşağıdakileri peşinen kabul etmiş oluyorsunuz
*Kırmızı et olarak genelde hindi eti kullanırız. bu da yapısı gereği fazla süner. ne kadar pişirirseniz pişirin elastiki bir yapısı vardır. müşteriler genellikle çok az pişmesinden şikayetçidir.
*Balık olarak alabalık ya da kuzu balığı verilir. kuzu balığı da tercihen tuzda pişmiş olarak verilir. aslında tükettiğiniz köpek balığıdır. ben hiç kuzu balığı pişirdiğimizi hatırlamıyorum. tuzde pişirmemizin nedeni lezzet farklılığını ortadan kaldırmaktır. 
*Donmuş balıklardan genelde sudak ve kalamar kullanılır. ahtapot ege bölgesinde daha yoğundur. tabiki bunları biraya bastırıyoruz.
Bir gün akşam büfesinden kalan 50-60 kg eti tabiki çöpe atmıyoruz. bu müsrüflüktür. stajyerlere sosunu yıkatıyoruz ve başka bir sos ile bağlayarak büfeye sunuyoruz. örneğin demiglace sos ile pişmiş bir yemeğin etlerini alıp hollandez sos ile tekrar büfeye sunuyoruz ama hollandez sos öyle kolay degildir. emeğe saygı lütfen.
*Pastane bölümüne girmek bile istemiyorum. onlardan ben bile tiksindim desem yeridir. 
bir pastaneye gittiğinizde vitrindeki o devasa boyuttaki tatlıları gördüğünüzde ve fiyatını sorduğunuzda içinizi tuhaf bir sevinç katlar ya hani.. 
eve gittiğinizde afiyetle tüketirsiniz onları.. tadı çok lezzetlidir ya..
herşey dahil sistemini uygulayan bir otele gittiğinizde büfede devasa boyutlarda krem şanti ile kaplanmış yaş pasta tarzında tatlılar karşılar ya sizi.. kime sorsanız ismini bilmedikleri, herkesin birbirinin yüzüne aval aval baktığı, maşa ile tabağınıza koyarken stajyer çocukları kikirdeyerek sizi izledikleri pastalar vardı ya.. 
evet evet.. onlar işte doğru bildiniz.. 
biz onlara doyuran deriz. 
bir akşam önce kalan artıkları cocuklar büfeden toplar, pastanedeki demi chefler bu tatlıları bir güzel yoğurur ve akabinde üzerine pralin, damla drop, çırpılmış krema ve en sonunda meyve aromalı krem şanti ekleyerek tekrar büfeye gönderirler.. 
bu durumdan müşteriler şikayetçi değildir çünkü ilk önce biten pastamız bu doyuran'dır. hatta takviyesi olmadığından mütevellit, bazı müşteriler şikayet ederler alamadıkları için. 
pastanede bu olay biraz daha hijyeniktir. eğer sahibi çok iğrenç bir adam değilse sadece vitrindeki pastaları kullanır. 
sevgili ustalarım, biliyorum beni yetiştirdiğiniz güne lanet ediyorsunuz, belki şu anda beni kınıyorsunuz, hatta yer yer kalaylıyorsunuz ama baktım kimse bilmiyor. bende sosyal sorumluluğumu yerine getireyim dedim. 
üzgünüm.
*Kasaphanede işler bütün gelen parçalara bakar. genelde köftelerde dana döş ve gerdan kullanılır. eğer adana kebap ya da urfa kebap var ise menüde yemeyiniz. tekrar söylüyorum herşey dahil sistemin olduğu bir otelde adana kebap yemeyiniz. elinizi bile sürmeyiniz. 
*Soğuk bölümünde ise işler çığrından çıkmıştır. genel olarak yapılan portör muayenelerinde gaita oranı çok yüksektir. bunun nedeni mutfak personelinin hijyeninin yanı sıra mayonez içerikli yiyeceklerin bu bakterileri gereğinden fazla üremeye yol açmalarıdır. 2000 kişilik bir otelde yapılan rus salatasında aşçıların elleriyle harmanlamadığını düşünmek birazcık saflıktır.
*Eğer türk gecesi var ise ve menüde çiğ köfte de mevcutsa hemen koşa koşa gidip atlamayın. önce bir düşünün. 1 kg çiğ köfte yaklaşk 2 saatte yapılıyor. orada bulunan çiğ köfte en az 20 kg dir. eğer tam kıvamında oldugunu düşünüyorsanız işler sandıgınızdan daha kötüdür. stajyerler ayaklarına poşet giyer ve büyükçe bir kazanın içinde bir güzel yoğururlar. kıvamı mükemmel oluyor ama tadını bilmiyorum. müşteriler iyi olduğunu söylüyor. o kadar da tarif vermişimdir. 
*Bütün bunlara rağmen büfede hiçbir masraftan kaçılmaz. müşetileri aldatmak için bol bol karpuz ve kabak dekoru yaparız. bir gün saydığımda büfede 20 çeşit yemek olmasına rağmen 50 ye yakın dekor vardı. önce gözünüzü doyurmak nedir bunu çok iyi biliriz.
*Kendim tatile gittiğimde nedense yarım pansiyon otelleri seçerim. yemeğimi otel dışında tüketirim. içecekleri ise tabiki otelde kullanırım. kahvaltı bölümü en sevdigim bölümdür çünkü herşey hazırdır. üreten firmanın günahı boynuna. 
*Patates içeren yemekleri bol kalorilidir ve tokluk hissi verirler. çalıştığım mutfakta en az 3 kişiyi patates çuvalının başına dilkerim. sabahtan akşama kadar patates soydururum ve bir öğünde en az 3 yemeğim patates içeriklidir siz farketmeseniz de patatesi gördügünüzde saldırıyorsunuz. içgüdüsel bir şey galiba. 
*2000 kişilik bir otelde sıcak büfede en az 20 kişi çalışması gerekir. akşamları yemek yediğiniz büfenin önünde bekleyen aşçıların sayısı 4 ü geçmiyorsa ve kılık kıyafetleri temiz ama düzensizse orada işler pek iyi gitmiyor demektir. ben mesleğimi saklayarak hemen muhabbete girerim ve sıcak bölümünün yemeklerinin diğer bölümlerden iyi oldugunu cok yorulduklarını tahmin ettiğimden bahsederim. hemen kaç kişi yapar, nasıl yapar, maaş durumu nedir dökülürler. bu şekilde otel değiştirdiğim çok olmuştur. 
*Mümkün olduğunca şov olarak tabir edilen o anda hazırlanan yemekleri tercih edin. sıra bekliyorsunuz biliyorum, lezzetsiz ama hijyeniktir. 
*Pasta tüketecekseniz dilimlenmiş yaş pastalara ağırlık vermeyiniz. detayına girmicem başım belaya girebilir. 
-- aslında yazıp sildiğim birtakım maddeler de mevcut ama bilmemeniz daha iyi olur. burada noktalamak en iyisi. ileride bir gün kitap çıkarırsam haberdar ederim sizleri.""

2 yorum:

  1. Okudukca kötü oldum. Hep duyuyoruz bunları zaten; ama insanoğlu unutkan.
    Yaz tailinde 11-12 aylık olacak bebekle 5 yıldızlı otelden baska nereye gidilebiliriz diye düşünmeye başladım tekrar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tatil köyü hem kendinize hem de bebeğinize yapacağınız en büyük kötülük.. bol bol gezebileceğiniz bir lokasyonda iyi bir butik otel bu dönemde iyi bir alternatif olur.. biz o dönemlerinde ve hala kamp yapıyoruz söyliyim.. 5 aylıktı ilk kamplarında..

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...