26 Haziran 2013 Çarşamba

Taze Annelere Tavsiyeler (Doğum)..




Ve işte aylardır beklenen o büyülü an.. Siz de benim gibi normal doğum bekleyenlerdenseniz hastane çantanızı 8. ay gibi hazır etmenizde fayda var..Hastane çantası için gereklilikler önden düğmeli elbise gecelik, sabahlık, emzirme sütyeni, göğüs pedi, tek kullanımlık alt iç çamaşırı (mothercare mağazalarında var), makyaj çantası (gelen misafirlere karşı solgun görüntünüzü toparlamak için olmazsa olmaz), kırmızı lohusa tacı, bebeğin ve sizin o güne kadarki kontrol ve test çıktılarınızın olduğu dosya ( her kontrolden sonra çıktı isteyerek dosyalamakta fayda var, acil bir durum halinde başka bir hastanede müdahale edilmesi gerektiği anlar için tedbirli olmak lazım), bebek için hastane çıkışı ve battaniye (artık çoğu hastane bunları veriyor, o yüzden abartmamak lazım, ben götürdüklerimden hiçbirini çıkarmadan eve getirdim mesela), bebek bezi/ıslak mendil (bunlarda hastane tarafından karşılanıyor kaldığınız sürece, o nedenle doğumdan önce doğum yapacağınız hastane ile görüşmekte fayda var, neler karşılanıyor, neler hazırlanarak gelinmeli diye), bebeği eve getirmek için araba tipi ana kucağı, ağız/omuz bezi, fotoğraf makinesi veya kamera, almayı düşünüyorsanız kapı süsü, gelen misafirler için bebek ikramlıkları, göğüs bakımı için ihtiyacınız olacak e vitamini kapsülü, garmastan pomad ve karbonatlı su (her ne kadar hamileliğin son haftalarında lanolin kullansanız da bebeğinizin ilk emmesiyle birlikte göğüslerin travma geçirdiği bir çok kaynakta belirtilmekte, bu nedenle doğduğunda sürekli emmek isteyecek bu küçük misafiri rahat bir emzirme süreci için yukarıda bahsettiğim üçlü çok işe yarıyor, özelikle karbonatlı suyu her emzirme öncesi ve sonrası kullanmak hem göğsü çok rahatlatıyor hem de bebeğin ağzını pamukçuk hastalığına karşı koruyor, emzirme sonrası karbonatlı su ile sildiğiniz göğsünüze e vitamini ve garmastan sürüp göğüs pedi ile kapatmak, bir sonraki emzirmede tekrar karbonatlı su ile silip bebeğinizi emzirmek yetiyor sorunsuz bir emzirme dönemi için), hastane çıkışında giyilmek üzere anne için kıyafet.. Bu hazırlıklar öncesinde doğum yapacağınız hastane ile hangi ihtiyaçların karşılandığı, hangilerinin alınması gerektiği konusunda görüşmekte fayda var.. Bir de doğum fotoğrafçısı düşünüyorsanız önceden karar verip haberdar etmekte fayda var, hastaneye girdiğiniz andan itibaren hep yanınızda olup her anınız ölümsüzleştiriliyor.. Bizim kararımız bir doğum fotoğrafçısının olması yönündeydi, çünkü o telaşta kendimizin yapacağı çekimlerde atlayabileceğimiz detayların olabileceği riski açıktı..Yukarıdaki fotoğraf doğumdan hemen sonra alınan karelerden..Gelelim bizim doğum hikayemize.. Artık haftada bire inen doktor kontrolümüzün tam 40. hafta kontrolünde, yine beklemeye devam diyerek evimize geldiğimiz günün ertesi sabahı başlayan sancılarım.. 28 saat süren sancı sonunda 40h+2 de hala bir kıpırtı olmayan, anneden ayrılmak istemeyen, içeride halinden memnun bir bebek.. Ve artık uzun bekleyişin sonunda epidural sezeryana alınan ben.. Bu büyülü anı hiçbirşeyin bozmasına izin vermeyen ben ve eşimin gülerek, el sallayarak, kızımıza kavuşacak olmamızın verdiği o mutluluk ve heyecanla girdiğimiz o kampüs havasındaki ameliyathane.. "Era geliyor" sesleriyle keyfimize keyif katan tam bir şenlik havası içindeki o müthiş ameliyat ekibi.. Başından beri varlığı ile kendimi hep güvende hissettiğim ve şimdi de kendimi güvenli ellerine bıraktığım doktorum Özlem Hanım.. Ve elimde aşık olduğum adamın eli ile karşıladığım küçük misafirimizin gelişi..9 ay ben seni mi taşıdım karnımda" deyişim gözümden akan o mutluluk yaşı ile birlikte, babası "Baksana sen şuna" derken..Sonrası gözümü ayıramadığım bir güzellik.. Benim ameliyatımın tamamlanması ve onun temizlenmesi sonrası odada ilk buluşma.. Kelimeler ile ifade edilemez o büyülü an, ilk emzirme..Gözlerini bile açamayan bebeğin emme konusundaki o inanılmaz isteğine şahit olmak.. Ve geldiği bu savunmasız hayatta bir hastane dolusu insandan sadece ama sadece anneye olan ihtiyacının verdiği o garip duygu.. Gelen giden, odaya giren çıkan derken o keşmekeşte gözlerimin sürekli üzerinde olduğu bir mucize.. Hep dua ettiğim gibi kendi gelişini kendi belirleyen bir bebek.. Huzursuz olduğu anlarda benim göğsümde rahatlayarak uyumasıyla anladım bir kere daha, sancılara inat gelmeyerek aslında benden hiç ayrılmak istemeyişini.. "Çok kucağına almak şımartır" diyenlere inat kokumu hiç esirmedim ondan bu süreçte.. Buna gerçekten çok ihtiyacı var çünkü geldiği bu yabancı ortamda..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...